Kelam ilmi, varoluşsal itikâdî problemleri tartışma konusu edinen ve bu problemler üzerine alternatif çözüm önerileri üreten köklü bir fikirsel gelenek olarak görülebilir. Kelam ilminin hareket eksenini, insan, tabiat, evren ve fizik ötesine dair unsurların/hakikatlerin oluşturduğunu söylemek mümkündür. Buradan yola çıkarak denilebilir ki, kelam ilminin ilgi sahası, insanın düşünce ufkunun boyutları ve sınırları kadar geniş bir alana uzanır. Dolayısıyla kelam ilminin bir bütün olarak ele alınması ve bu bütünlük eşliğinde anlaşılır kılınması neredeyse imkânsızdır. İşte bu açıdan günümüz bilimsel yaklaşımlarında anlaşılabilirliği ve kavranabilirliği sağlama gayesiyle uygulanan bölme (kısımlara ayırma) yöntemi, kelam ilmi adına düşünüldüğünde çok daha elzem bir hâl almaktadır. Tam da bu noktada tanıtmakta olduğumuz “Kelam Yazıları” isimli kitap, önemli bir işlevi icra etme görevini yürütebilecek tasarım ve içeriğe sahip bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır. Kelam Yazıları, tarihten bugüne dek yürütülen kelâmî tartışmaların sistematik yapısının bir formülasyonu ve içeriksel yapısının bir hulâsâsı niteliğindedir