Avrupa’da yapılan Rönesans devrimiyle beraber ortaya çıkan modernizm ve modern hayat tarzı bir bütün olarak insanlığa pek çok faydalar temin etmiş olmasına rağmen, maalesef ferdi ve toplumsal pek çok problemin ortaya çıkmasına da neden olmuştur. Bu hayat tarzının getirmiş olduğu yeniliklerden Müs¬lüman toplumlar da etkilenmiştir. Ancak Müslümanların günlük yaşam ve felsefelerine tam anlamıyla uygun olmayan ve dini insan hayatından ayıran bu tarz, Müslümanların hayatlarında ekonomik, sosyal ve ruhsal bazı problemlerin meydana gelmesine sebep olmuştur. Bu çalışma, modernizmle beraber Müslümanların yaşamlarında meydana gelen problemlere Kur’ân’dan çözüm yollarını sunmak ve Kur’ân’ın Müslümanlar için bir rahmet, şifa ve hayat kaynağı olduğunu göstermektir. Dolayısıyla, Müslümanların Kur’ân-ı Kerim’in ilkelerine sımsıkı sarıldıkları ve günlük yaşamlarına uyguladıkları takdirde, sadece dünyevi değil, aynı zamanda uhrevi hayatları için de katkılar sunulacağı öne sürülmektedir. Bu bağlamda, İslâm’da intiharın yasak olduğu, insan hayatının kutsal ve şerefli olduğu, İslâm’ın insan hayatını koruma altına aldığı ve onun ruh sağlığına önem verdiği, insanlar için dünya hayatının sadece bir imtihan yurdu olduğu ve bu imtihanı kazanmanın yolunun ise Allah’ın ilkelerine uymadan geçtiği hususları ortaya konulmaktadır. Şayet Müslümanların, olması gerektiği gibi inanıp, bu inançlarını günlük yaşamlarına uygularlarsa, başka bir ifade ile iman ile ameli birleştirirlerse dünya ve ahiret hayatlarını gül bahçelerinden bir bahçeye dönüştüreceklerine dikkat çekilmektedir.