DÂRÜ’L-HİKMETİ’L İSLÂMİYE VE MEHMET ÂKİF

Dârü’l-Hikmeti’l İslâmiye, Osmanlı Devleti’nin bir yandan iç işlerini düzeltmeye çalıştığı, öte yandan dış güçlerle mücadele ettiği bir dönemde kurulur. Kurumun temel görevi, İslâm diniyle ilgili yanlış yönlendirmelere engel olmak ve dinî eğitim veren okullarla ilgili çeşitli düzenlemeler yapmaktır. Ancak, kurumdan bu görünür amaçların dışında çok daha büyük vazifeler yerine getirmesi beklenir. Ahlâk ve imanı korumak, bu vazifelerden belki de en mühimidir. Nitekim Dârü’l-Hikmeti’l İslâmiye, her şeyden evvel bir “ahlâk kurulu” olarak görev yapar. Mehmet Âkif Ersoy, Bediüzzaman Said Nursî, Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır ve İsmail Hakkı Bey gibi dönemin seçkin âlimlerini bünyesinde toplaması da bu kuruma verilen önemin bir göstergesi sayılabilir. Bu makaledeki amaç, Mehmet Âkif Ersoy ve Dârü’l-Hikmeti’l İslâmiye ilişkisini gözler önüne sermeye çalışırken bu kurumun önemini de bir kez daha vurgulamaktır.

___

  • Akman, Z. (2009). Osmanlı Devleti’nin Son Döneminde Bir Üst Kurul: Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye. Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları.
  • Albayrak, S. (1993). “Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiyye”. İslam Ansiklopedisi. İstanbul: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları. C. 8, s.506-507.
  • Albayrak, S. (2014). Son Devrin İslâm Akademisi Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye. İstanbul: İz Yayıncılık.
  • Badıllı, A. (2019). Bediüzzaman Said-i Nursî Mufassal Tarihçe-i Hayatı. İstanbul: SEBAT Basım Yayım.
  • Cerîde-i İlmiye. (1337/1919). 4/46:1418-1424, İstanbul.