“BELÂGAT-I OSMÂNİYE”DE “KİNAYE” KAVRAMI VE BU KAVRAMIN BAZI BELÂGAT KİTAPLARI İLE MUKAYESESİ

Tarihi süreç içerisinde “edebiyat” anlamında da kullanılan “belâgat” kavramı, sözün etkileyici bir biçimde yerinde söylenmesini konu edinen bilim dalıdır. İlk insanla var olan ilk sözün etkin kullanımına dair olan belâgat, insanlık tarihi kadar eskidir. Kuran’ın i’cazı ve mecazları üzerine yapılan çalışmalarla temeli atılan “belâgat” ilmi, Batı’da retorik kavramıyla adlandırılır. 1.dönemde Kuran’ı layıkıyla anlamaya, 2.dönemde terimleşmeye, 3.dönemde tasnifleşmeye, 4.dönemde ise Batı ile mukayeseye başlayan belâgat ilmine dair zengin muhtevalı eserler ortaya konur. Tanzimat döneminin bilim, kültür ve devlet adamı olan Ahmed Cevdet Paşa, “Belâgat-ı Osmâniye” adlı eseri, klasik belâgat anlayışına göre düzenlenerek Türkçe örneklerden oluşan Türkçemizdeki tam teşekküllü ilk belagat kitabıdır. Bu kitapta geçen “kinaye” kavramı ise maksadı değişik yollarla ifade etmenin usul ve kaidelerini inceleyen “beyan” bölümü içindedir. Ahmed Cevdet Paşa, kinaye ile iltibas edilen ta’rizi kinayenin alt başlığı olarak görürken; diğer belâgat kitapları ta’rizi kinaye ile ayrı görür. Bu mukayesede amaç, tarihi süreç içerisinde kinaye kavramının belâgat kitaplarındaki ele alınışını tespit etmektir. Bu mukayese sonucunda, Tanzimat’tan sonra Batı retoriğini esas alan belâgat kitaplarında “kinaye” kavramı üzerine çelişkiye düşüldüğü görülür. İroni ile kinayeyi özleştiren Batı retorik odaklı modern ekol belâgatçileri, geleneksel ekolle bu anlayış farklılığından dolayı ayrılır.

___

  • Akerson-Erkman, Fatma; Edebiyat ve Kuramlar, İthaki Yayınları, İstanbul, 2012.