Küresel ve bölgesel gelişmeleri dikkate almadan yereli tartışmanın çok miyopik bir yaklaşım olacağını belirten Ahmet Sözen, son 10 yıla bakıldığı zaman küresel çapta yükselen bir popülist siyasetin olduğunu görüldüğüne, genel olarak popülist siyasetçilerin anti-statükocu olup varolan nizamdan memnun olmadıklarını ve bu tür popülist siyasetçiler ne kendi mahkemelerini veya parlamento gibi kurumlarını, ne de uluslararası kurumları dikkate almadıklarını belirtti. Sözen sözlerine devamla bu çerçeve’de son yıllarda küresel bazda gördüğümüz yeni bir güç dengesi yeni bir güç konfigürasyonunu gözlemlendiğini, çok kısacası Amerika’nın nispeten düşüşü, aynı zamanda özellikle Çin’in ve Rusya’nın göreceli olarak yükselişinin etkilerinin bölgelere de yayıldığını örneğin Doğu Akdeniz’e. Yani Fransa’nın Doğu Akdeniz’de daha görünür olmasının ve Türkiye ile olan ilişkilerinde tansiyonun yükselmesinin rastlantısal olmadığını, değişen güç dengelerine herkesin ayak uydurmaya çalıştığını, o yüzden de her ülke kendi egemenliğini ve etki alanını daha çok güçlendirmeye çalıştığını, aynı sebepten Türkiye’nin son yıllarda Mavi Vatan konseptini geliştirip bir doktrin olarak öne çıkarmasının rastlantısal olmadığını ifade etti.