20 Temmuz 1974 Barış Harekatı sonrasında Türkiye’nin Kıbrıs’la ilgili politikası nedir ve Kuzey Kıbrıs’taki yönetimler ne şekilde hareket etti konusunu sorgulayarak sözlerine başlayan Akar, esas olarak kendisine göre bugün yaşadığımız bütün çelişkilerin özetinde Türkiye’nin Kıbrıs ile ilgili politikalarının istikrarsızlığı yattığını düşündüğünü, 1974 Barış harekatından hemen sonra 13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti kurulduğunu, bu Federe Devleti ne BM ne de dünyanın ayrılıkçı, bölücü olarak, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni parçalamaya yönelik olarak değerlendirmediğini ve değerlendirmediği için de merhum Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın 1977 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Başpiskopos Makaryos ile bir araya gelerek BM Genel Sekreteri öncülüğünde dört maddelik bir antlaşma imzaladığını, eğer Federe devlet bölücü olsaydı Makaryos’un zaten o masaya oturmayacağını, 1979da ikinci bir doruk antlaşmasının Kipriyanu ile olduğunu, yani burada Denktaş’ın da Kıbrıs Cumhuriyeti’nin varlığını ve bağımsızlığını kabul ettiğine dikkat çekti.