KLÂSİK TÜRK ŞİİRİNDE DEHRÎ TİPİ

Klasik şiirimizde tipler, ihtiyaç durumunda şairin mesajını topluma ulaştırmada bir aracı görevindedir. Edebi metinlerde âşık, maşûk, rakip ve memdûh gibi temel tiplerin yanında rind, müddeî, sufi, zahid v.b. tipler de bulunmaktadır. İşte bu tiplerden bir tanesi de dehrî dir. Dehr kelimesi Arapça de-he-ra (د/ه/ر) kökünden türemiş bir isimdir. Kelimenin çoğulu edhûr ve duhûr şeklindedir. Dehrî, dehr kelimesine nisbeti sebebiyle bu isimle anılmış ve İslam dünyasında genel olarak ateist ve materyalist düşünce akımlarını temsil etmiştir. Dünyada meydana gelen hadiseleri tabiat kanunlarıyla açıklayarak Allah’ı inkâr eden dehrî anlayışı, klasik şiirimizde az da olsa kendine yer edinmiştir. Şairler eserlerinde, karakter ve davranışları kötü ahlak üzerine şekillenmiş olan dehrîlerin bu ve benzeri kötü yönlerini sergilemek suretiyle yer vermişlerdir.  Bu tipin en belirgin özelliği inkârcı bir yapıya sahip olmasıdır. Dehrî, kısaca Allah’a inanmayan bir kimse demektir. Dehrî tipi, incelediğimiz 141 edebi metnin (nazım-nesir karışık) 11 tanesinde 15 kez karşımıza çıkmaktadır. Eserleri taramamız sonucunda elde ettiğimiz rakamlardan da anlaşıldığı üzere dehrî tipi ihtiva ettiği kötü/olumsuz anlamlardan olsa gerek, sık kullanılmamışır. Klasik Türk edebiyatının daha anlaşılır olabilmesi için tiplerin hangi özellikleri bünyelerinde barındırdıklarının ve şairin kullandığı tiple okuyucuya nasıl bir mesaj verdiğinin iyi bilinmesi gerekir. Bu çalışmamızda tespit edilen örneklerden hareketle klasik şiirde dehrî tipi oluşturulmaya çalışılmıştır. 

___

  • ABİHA, Birsel Çağlar. (2012) Necâti Beg Şiirinde Mitolojik Bir Sembol: Yılan; http://turkoloji.cu.edu.tr/pdf/birsel_caglar_abiha_necati_beg_siiri_mitolojik_sembol.pdf AKKUŞ, Metin (2006). “Klasik Edebiyatta Tipler” Türk Edebiyatı Tarihi, (Ed: Talat Sait Halman vd.), İstanbul, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., C.2, s. 393-402ALTINBAŞ, Hayrani (1994). “Dehriyye” TDVİA, C.9, s.s.107-109.ÇELİK, Hüseyin (2017). “Ashab-ı Kehf Kıssası ve İçerdiği Mesajlar”, Manas Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:6, Sayı: 1, s.s. 189-217.HİKEMÎ, Nesrîn vd. (1381). Ferheng-i Muaser-i İran, Tahran: İntişarat-ı TehranKANAR, Mehmet (2015). Türkçe-Farsça Sözlük, İstanbul: Çağrı Yay.KURT, Hasan (2006). “Semantik Açıdan Dehrî Kavramı ve Kelamcıların Dehrîlere Bakışı” Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, s.s:111-139KUTLUER, İlhan (1995). "İslam Heresiografi Tarihinden: İbnü'r-Ravendi'nin Bir Mülhid ve Dehri Olarak Portresi", Bilgi ve Hikmet, sayı 9, s.s: 130-153.MERMER, Kenan (2016). “Bağdatlı Rûhî’de Hicvin Başka bir Yüzü: Çarh ve Dehr” Turkish Studies, Ocak 2016, 93-114OCAK, Ahmet Yaşar (2013). Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler 15-17. Yüzyıllar, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt YayınlarıPARLATIR, İsmail (2009). Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Anlara: Yargı Yay. REDHOUSE, Sır James (2016). Turkish and English Lexicon, Ankara: Çağrı Yay.SALÂHÎ, Mehmed (1313). Kâmûs-ı ‘Osmânî , c. I-IV, İstanbul: Mahmud Beg Matbaası.SAMİ, Şemsettin (2010). Kâmûs-ı Türkî, İstanbul: Çağrı Yay.ŞENÖDEYİCİ, Özer (2013). “Nesimi’nin Mahlasları Problemi”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi. 171-200.ŞENTÜRK, Ahmet Atilla (1995). "Klasik Osmanlı Edebiyatında Tipler", Osmanlı Araştırmaları, XV: 1-91.TANYILDIZ, Ahmet (2013). Hüseyin Kâmî Dehrî Divançesi, İstanbul: Akademik Kitaplar Yay. TOMBAK, Süleyman Anıl (2017). “19. Yüzyıl Şairi Nihad Bey ve Divançesi” İjlet, C.5, Sayı:4, s.s.:905-919. VELED, İzbudak (2016). Mesnevı Tercümesi, C.V. İstanbul, Doğan Yay. YAZICI, Tahsin (1993). “Câm-ı Cem” TDVİA, Cilt: 7. s.s: 41-42.https://kizilbasalevilik.wordpress.com/2016/11/26/hatt-i-istiva-ve-harfler-uzerine/ (E.T.: 25.9.2018).