DİRENME HAKKI, MEŞRULUĞU VE PRATİK DEĞERİ

Devletin en önemli görevi birey hak ve özgürlüklerini korumaktır. Kendisi kurup geliştirdiği hukuksal kurumlarla devlet hem kendini sınırlamakta hem de özgürlükleri güvence altına almaktadır. Hukuk kurumları amacına uygun işletildiği sürece özgürlükler güvence altında kalırlar. Ancak, bazı durumlarda özgürlüklerin korunması konusunda hukuk kurumlarının aşılması olanaksız engeller oluşturmadığı kötü niyetli siyasi iktidarların bu kurumları işlemez hale getirerek, baskı rejimi kurabildikleri görülebilmektedir. Hukuksal fren mekanizmalarına bağlı olma geleneği bulunmayan ve bu şekilde meşruluğunu yitiren siyasal iktidarların hukuk yoluyla siyasal sürecin dışına çıkartılmaması halinde ne olacağı tartışma konusu olmuştur. Bu tartışma bireylerin baskıya karşı direnme hakkı olup olmadığı değerlendirmesini yapmayı gerektirmektedir. Direnmenin bir hak olup olmadığının değerlendirilmesinin yanında pratikte nereye kadar gidebileceğinin ve meşruluğunun da irdelenmesi zorunludur. Bunun için her şeyden önce doktrindeki gelişimi incelemek uygun olur.

Right to Resistence, It’s Legitimacy and Practical Value

___

  • Münci Kapani: Kamu Hürriyetleri, Ankara 1981, s.301.
  • Tahsin Bekir Balta: Kısa İdare Hukuku, Cilt 1, Ankara 1970, s.13.
  • Yahya Kazım Zabunluğu: Ders Notları, Ankara 1989, s.210.
  • Ahmet Taşkın: “ Baskıya Karşı Direnme Hakkı,”TBBD, S:52, Mayıs- Haziran 2004, s.37 vd.
  • Vahap Coşkun: “Direnme Hakkı”, HFSA, S:5, 2002, s.52 vd..