BULGARİSTAN’DA YARGI BAĞIMSIZLIĞI VE TÜRKİYE’DEKİ DURUM ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER

Yargı bağımsızlığı hukukun üstünlüğü ilkesiyle adil yargılamanın ön şartıdır. Hukuk devletinin varlığı için yargının kabul gören standartlara göre bağımsız olması kadar, öyle algılanması da gerekir. Kavram, mahkemelerin bağımsızlığı veya hâkimlerin bağımsızlığı biçiminde eş anlamlı olarak ifade edilebildiği gibi, yargı içerisinde hemen hemen aynı teminatlara sahip olmaları gerektiğinden, savcıları da içine alır. Yargı bağımsızlığı denince genel olarak, hâkimlerin baktıkları davlarda iddia ve savunmaları sunulan deliller ışığında değerlendirirken ve/veya dava sürecinde hukuku uygularken kişisel, ekonomik ve siyasi bakımdan her türlü “dış baskıdan uzak” bir biçimde kararlarını oluşturabilme imkânına sahip olmaları kastedilmektedir. Bu anlamda yargı bağımsızlığı hâkimin tarafsızlığına hizmet eder. Spor müsabakalarını yöneten hakemler gibi, hakemlerin de davaları, yorum yoluyla dahi olsa kural koymadan, sadece konulmuş kuralları tarafsızlıkla uygulamak suretiyle görmeleri beklenir. Bunun için, hâkimlerin yasama ve yürütme organlarıyla davadaki taraflara ve diğer dış etkenlere karşı bağımsız olmalarını temin edecek garantilerin sağlanması gerekir. Ancak yargı bağımsızlığı tarafsızlık için tek başına yeterli değildir, ayrıca hâkimlerin teminatlı olmalarını da gerekli kılar. Bu teminat, hâkimlerin bağımsızlığını tam olarak gerçekleştirebilmek için, onların her türlü maddi ve manevi baskıdan uzak, huzur ve sükûn içinde görev yapabilmeleri için kendilerine tanınan kişisel güvenceleri kapsar. Mahkemelerin bağımsızlığı, hakim teminatı ile desteklenmezse önemini kaybeder. Bu nedenle, mahkemelerin bağımsızlığı ile hâkimlik teminatı birbirlerini tamamlayan iki olgudur. Tura ile yazı gibi; biri olmazsa diğeri de olmaz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) göre, adil bir yargılamadan bahsedebilmek için öncelikle sivil hakların veya ceza sorumluluğunun tespitinin bağımsız bir mahkeme tarafından yapılması gerekir. Bir mahkemenin bağımsızlığı konusunda AİHM’nin geliştirip sıklıkla uyguladığı dört kıstas bulunmaktadır. Bunlar; mahkeme üyelerinin atanması, görev süresi, dış baskıya karşı güvencelerin varlığı ve mahkemenin bağımsız bir görüntü sergileyip sergilemediği kıstaslarıdır. Bu çalışmada, yakın bir geçmişte komünist sistemden demokrasiye adım atarak kısa zamanda Avrupa Birliği’ne dahil olmayı başarabilmiş bir komşu ülkenin yargı sisteminin, bağımsızlık ilkesi yönünden incelenmesi amaç edinilmiştir. Bu çerçevede Bulgaristan’ın yargı bağımsızlığı konusunda gelmiş olduğu nokta, süreç içerisindeki anayasal ve yasal değişikliklerle bunların nedenleri üzerinde durularak tespit edilmeye çalışılmıştır. Konunun Ülkemizde de hâlâ tartışılan bir konu olması nedeniyle, yaşanan benzer sorunlardan hareketle yapılacak düzenlemelerde dikkate alınması gereken konular üzerinde durulmuştur.

JUDICIAL INDEPENDENCE IN BULGARIA AND SOME REMARKS ON THE SITUATION IN TURKEY

___

  • DANOV, Hristo, Anayasa Yargısı, Anayasa Mahkemesi Yayını, Sayı 19.
  • Judicial Reform Index for Bulgaria, American Bar Association and Central and East European Law Initiative, July 2002, Washington 2005.
  • ÖZER, Attila, Türkiye’de Devlet Anlayışı ve Demokratik Rejim, Ankara 2002.
  • ÜNAL, Şeref, Anayasa Hukuku Açısından Mahkemelerin Bağımsızlığı ve Hâkimlik Teminatı, TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kurulu yayınları.
  • YURTCAN, Erdener, Ceza Yargılaması Hukuku, 11. Baskı, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2005.