Ramazan Dikmen’in Hikâyeleri veModern Dünyanın Öğütücülüğüneİtiraz

Yaşamın temel eğilimlerinden biri, insanın kendini, muhitini ve yerküreyi anlamlandırma girişimidir. Bazı zümreler ise tanıyı koymakla yetinmeyerek kendi bulgularını kamuyla veya okurla paylaşmayı tercih eder. Bu bağlamda her özgün görüş, hali hazırdaki tezlere antitez olma potansiyeli taşımaktadır. Moderniteye muhalif bir çizgide ve eleştirel yaklaşımlarla hikâye kaleme alan Ramazan Dikmen, geleneksel doktrinlerden ve kadim bilinçten yana bir yaklaşım içindedir. O, ülke ve dünya ölçeğinde yaşanmakta olan medeniyet krizini tüm çıplaklığıyla metinlerine yansıtmaya gayret ederken sahip olduğu duygu yüklü söylemle bireyin salt rasyonel akılla ve faydacı tavırla yaratılış melekelerinden yoksun kalacağını düşünmektedir. Akıl, ancak sezgi, bilinç, hassasiyet ve merhametle insan yaşamına değer katabilir. Aksi takdirde modernizm ve sermaye, çağdaş insanı alenen tehdit eden bir urdan farksızdır. Dolayısıyla tahakkuk etmekte olan zamanın kötücül ve netameli ruhuna getirilecek itiraz, kaçınılmaz olacaktır. Ramazan Dikmen’in hikâyeleri bu yönüyle birer hesaplaşma metnidir. Bu hesaplaşmalar bireyselliğe de toplumsallığa da açıktır. Dikmen, ihtiyaca göre ironik üsluba başvurabildiği gibi dolaysız anlatma ve gösterme becerilerinden de yararlanmıştır. Kahramanların hatrı sayılır bir miktarı isimsizdir. Nitekim kimlik ve duruş, isimden önce gelir. Yazar, farklı yapısal denemelerde ve teşebbüslerde bulunur. Bilindik, standart ölçülerin yanında yeni ve alternatif biçim modelleri sunar. Ramazan Dikmen’in hikâyelerinde yüklü miktarda ve çaresiz bir karamsarlık hâli olmadığı gibi romantik olgularla bezeli bir dünya tasavvuru da mevcut değildir. İnsanoğlu ve yeryüzü, farklı kanallarla mütemadiyen istila halindedir. Çekilen ve çekilmekte olan acı ve ıstıraplar ötelenir fakat unutturulmaz, bilhassa hatırlatılır. Bu doğrultuda kişiye dayanak olan insani normlar devreye girer. Yanyana ve temas halindeki iki insan birbirini çürütebildiği gibi diriltebilir de. Dostlukları inşa eden husus, mezkûr dirilişler ve çıkarsız etkileşim halleridir. Yapıcı ve ıslah edici müşterek temenniler, Ramazan Dikmen’in hikâyelerindeki olay örgüsüne yön verir. Ramazan Dikmen’e göre performans toplumu, kanaatin geri planda kalmasına zemin hazırlar. İlaveten kargaşa ve kaos ânında insanı teskin eden, özel uğraş ve ihtimamla müşahhas bir karaktere bürünen “yuva”ların apartlara evrimi kaygı verici boyutlardadır. Ancak yeryüzündeki ideal ve ilkeli tiplemelerin varlığı, eşya ve mekânın yitirilmesine set çekecektir.Bu çalışma, Ramazan Dikmen’in hikâyelerindeki insani ve kültürel yozlaşmanın farklı boyutlarına değinmeyi hedeflemektedir. Ayrıca kolektif hafızanın unutma tehlikesi yaşadığı, kuşatıcı niteliğiyle daima evrenselleşme temayülü gösteren ulvi değerler de irdelenecektir.

Ramazan Dikmen’s Stories and an Objection to Modern World’s Grinding

One of lifes’s basic tendencies is, that man explains himself the meaningof his being, his neighborhood and the meaning of the globe. Some body are not content with just making diagnosis and so they prefer toshare their results with the public and the reader. In this context, everyunique opinion has a potential for being an antithesis to present thesises.Ramazan Dikmen, who indites stories with a critical approach againstthe modernity, shows an attitude for traditional doctrine and ancientawareness up. He tries starkly to reflect in his textes the civilization’scrises, which happened on the country’s and world’s scale. With hisemotional way of expression, he thinks that a person, just concentratedon rational mind and pragmatism, will be lack of the resons for his ex istence. Mind can just enrich a man’s life with intuition, consciousness,sensibility and mercy. Otherwise modernity and capital are alike a tu mor, threating apparently the modern man. So, it will become unavoid able to object for the malicious and ominous ghost of the time, which isrealizable. On that sense, Ramazan Dikmen’s stories are textes of clear ance. This clearances are on individualism and collectivism. If it’s nec essary, Dikmen applies on ironic tongue and benefits on explicitationsand direct showing abilities. A remarkable amount of the characters arenameless. Thus, identity and attitude comes before name. The authortries different structural enterprises. Beside the known, standart meas ures he offers alternative styles. In Ramazan Dikmen’s stories does thesubstantial amount and desperate pessimistic mood not exist; as like asan imagination of the world notated with romantic facts is unavailable.Humanity and earth are always in temper of occupation. The sufferingand pain are deferred but aren’t caused to forget, they are especially re minded. According to that, humane norms, which are like the groundto a person, step in. Two person, which are side-by-side and in con tact, can demolish but also resurrect each other. The aspect, that buildsfriendships, is aforesaid resurrect and interaction without profitless. Therequests, which are constructive and reformatory, are collimating for theplot in Ramazan Dikmen’s stories. In Ramazan Dikmen’s opinion, thesociety of performance sets ground for the satisfaction’s recede into thebackground. Farhter is the evolution of “homes” with a nice and con crete character, that calm any person in case of any chaos, into “aparts” isworrisome. But the existence of ideal and principled typing on the earthcan barricade losts of wares and places. This work aimes to mention the different aspects of humanitarian andcultural devolution in Ramazan Dikmen’s stories. Also divine values,always tended with their encircling quality to become universal, whichare under the threat for oblivion by the collective memory, are studied.

___

  • Chul Han, Byung (2018). Yorgunluk Toplumu, Çev. Samet Yalçın, Açılım Kitap, İstanbul.
  • Dikmen, Ramazan (2015). Muhayyer, Hece Yayınları, Ankara.
  • Dikmen, Ramazan (2016). Tükenerek Çoğalmak, Hece Yayınları, Ankara.
  • Gemuhluoğlu, Fethi (2016). Dostluk Üzerine, İz Yayıncılık, İstanbul.
  • Kaplan, Mehmet (2012). Nesillerin Ruhu, Dergâh Yayınları, İstanbul.
  • Lekesiz, Ömer (2017). Öykü Menzilleri-II, Şule Yayınları, İstanbul.
  • Teymur, Ahmet Selim (2010). Türk Musikisi, Pan Yayıncılık, İstanbul.
  • Topçu, Nurettin (2019). Var Olmak, Dergâh Yayınları, İstanbul