SERAY ŞAHİNER’İN ESERLERİNDE KADINLARIN SINIR İHLALLERİ

Son dönemin önemli yazarlarından biri olan Seray Şahiner, eserlerinde kadınların günlük hayatına dair sorunları ele almaktadır. Bu eserlerde kadınlar sorunlarını aşabilmek için erkek dünyasının sınırlarını ihlal etme yollarını araştırmaktadır. Kendileri için tahsis edilmiş “güvenli” alanın yani evin dışına çıkmak önemli sınır ihlallerinden biridir. Ülker Abla romanının odak figürü olan Ülker’in, kocası tarafından öldürülmemek için evden kaçıp hastaneye sığınması onun için varoluşsal bir adımdır. Bu romanda Ülker’in argo ve küfrü sıkça kullanması erkek dilini ele geçirme çabasının bir sonucudur. Antabus romanında da dayak ve işkence dolu erkek dünyasını evden kaçarak geride bırakma çabası vardır. Bu eserlerde ve diğerlerinde kadınların hem sığındığı hem de kendilerine dair pek çok bilgiyi edindikleri yer ise televizyondur. Televizyon aynı zamanda acılı hayattan kaçmanın bir yoludur. Yazar tüm romanlarında alt sınıf kadınlarının hayatta kalma stratejilerini konu edinir. 

BORDER VIOLATIONS OF WOMEN IN SERAY ŞAHINER'S WORKS

Seray Şahiner, one of the important writers of the last period, deals with the problems of women's daily life in her works. In these works, women search for ways to violate the boundaries of the male world in order to overcome their problems. Going out of the "safe" area allocated for them, that is, the house, is one of the important border violations. It is an existential step for Ülker, who is the focal figure of the novel Ülker Abla, to run away from home and take shelter in the hospital in order not to be killed by her husband. Ülker's frequent use of slang and profanity in this novel is a result of his effort to seize the male language. In the novel Antabus, there is an effort to leave the male world full of beating and torture by running away from home. In these works, and in others, the place where women both take refuge and acquire a lot of information about themselves is television. Television is also a way of escaping the painful life. The author deals with the survival strategies of lower class women in all of his novels...

___

  • Balkız, H. (2017). Türk romanında erkek egemen topluma başkaldıran kadınlar (Yayımlanmamış doktora tezi). Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
  • Beauvoir, de S. (2019). İkinci cinsiyet (Çev. G. Savran). Koç Üniversitesi Yayınları.
  • Bilgin, R. (2016). Geleneksel ve modern toplumda kadın bedeni ve cinselliği. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 26(1), 219-243.
  • Çelik, G. (2016). “Erkekler (de) ağlar!”: toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında erkeklik inşası ve şiddet döngüsü. Fe Dergi: Feminist Eleştiri, 8(2), 1-12.
  • Dervişoğlu, E. (2022). Apartman temizleyicisinin bir kadın olarak portresi: Kul. İnsan&İnsan, (31), 11-22.
  • Güngör, B. (2019). Haldun Taner’in hikâyelerindeki kadın imgesine feminist eleştiri bağlamında bir yaklaşım. MOLESTO: Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 2(1), 1-11.
  • Kazancı, M. (2002). Althusser, ideoloji ve iletişimin dayanılmaz ağırlığı. Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, 57(1), 56-87.
  • Menteşe, O. B. (2002). Toplumsal kimlik ve kadın yazarlığı. Varlık, 1134, 153-162.
  • Metin, A. (2011). Kimliğin toplumsal inşası ve geleneksel kadın kimliğinin aktarımı. Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2(1), 74-92.
  • Şahin, S. (2014). Bir ihtimal daha var: o da öl(dür)mek mi dersin?. IstanbulArtNews, (12), 24.
  • Şahiner, S. (2019a). Hanımların dikkatine. Everest Yayınları.
  • Şahiner, S. (2019b). Kul. Everest Yayınları.
  • Şahiner, S. (2021a). Ülker Abla. Everest Yayınları.
  • Şahiner, S. (2021b). Antabus. Everest Yayınları.
  • Tüzin, D. (2006). Argo ve küfür bağlamında cinsel eylemin nesnesi olarak “kadın”. Millî Folklor, 18(71), 105-107.
  • Uğurlu, N. S., & Akbaş, G. (2013). Namus kültürlerinde “namus” ve “namus adına kadına şiddet”: sosyal psikolojik açıklamalar. Türk Psikoloji Yazıları, 16(32), 76-91.