DEMOKRATİK VE ÖZERK BİREYİN YETİŞMESİ: JEANJACQUES ROUSSEAU’NUN EMILE’İNDEN NELER ÖĞRENEBİLİRİZ?

Bu makalede, günümüzde demokrasinin bir yönetim biçimi olarak yaygınlaşmasına rağmen demokratik canlılığın azalmasına ilişkin çelişki sorunlaştırılmaktadır. Demokrasilerin demokratik ve özerk bireylere ihtiyaç duyduğu iddia edilmektedir. Bu nedenle Jean-Jacques Rousseau’nun Emile ya da Eğitim Üzerine adlı eseri ele alınmaktadır. Rousseau’nun Emile’i, özgürlüğe ve eşitliğe düşkün, başkaları üzerinde tahakküm kurmanın, tahakküm altına alınmak kadar kötü olduğunu bilen özerk bir bireydir. Bu nitelikleriyle tam da demokratik toplumlara uygun bireylerin yetişme prensiplerini somutlaştırır. Rousseau’nun kamusal ve özeli birleştiren demokratik önerilerinin Emile üzerinden bir kez daha gözden geçirilmesi, demokrasinin sağlam ve kalıcı olmasında elzemdir.

RAISING DEMOCRATIC AND AUTONOMOUS INDIVIDUAL: WHAT CAN WE LEARN FROM JEANJACQUES ROUSSEAU’S EMILE?

This article problematizes the paradox that nowadays democracy as a form of government has become widespread however simultaneously democratic spirit has been diminishing. It is argued that democracies need democratic and autonomous individuals. For this reason Jean-Jacques Rousseau’s Emile or on Education is analyzed. Rousseau’s Emile is bound up in freedom and equality. He is an autonomous individual who knows that dominating others is as bad as being dominated. These qualities are concretization of the proper principles for raising individuals in democratic societies. Reconsideration of Rousseau’s democratic suggestions in Emile that combine the public and the private seems essential for making democracy strong and permanent.