Yerel yönetimler denince aklımıza ilk gelen Belediye yönetimleridir. Aslında yerel yönetimler demokrasilerin gelişip temsil edildiği ve kendilik bilincinin oluşturulup pekiştirildiği demokratik işleyişi esas alması gereken yapılar ve organizasyonlardır. Bu nedenle kentleri anlamak ve algılamak için kentleşme sürecini ve göç olgusunun etkilerinin irdelenmesi gerekir. Çünkü “kentleşme eğiliminin sosyal yapı ve davranışlar yönünden etkileri” büyüktür. Bu bağlamda yerel yönetimlerle merkezi yönetimlerin hizmet anlayışlarının halka dayandırılması yanında örtüşür kılınması gerekiyor. Kentin ideolojisi değil, ekolojisi ve psikolojisi önemlidir. Bu sürecin denetlenebilir olması yönetim erkini ellerinde tutanların niteliklerine ve öngörülerine bağlı biçimlenir. Öngörü planlamayı gerektirir. Nitelik ise bilgi, görgü ve kültür temeline dayanır. Bu nedenle kentlerin master planlamalarla ve kent ağı örgüsüyle yönetilmesi gerekiyor. Sürecin kontrolüne etki eden faktörlerse insan davranışlarına etki eden ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal, ekolojik, teknolojik, bilgisel ve iletişimsel alanlarla örtüşür.