KUR’ÂN’DA BİRLİKTE YAŞAMA AHLAKI

Kur’an, ırkçılık ve kabileciliğin zirvede olduğu ve toplumdaki saygınlığın kişinin mensup olduğu kavim ya da kabile ile ölçüldüğü bir devirde nâzil olmuştur. Kur’an böyle bir topluma birlikte yaşama ahlakını öğretmiş ve bu toplumu, kıyamete kadar gelecek topluluklara, farklılıklara rağmen nasıl birlikte yaşanabileceğine dair somut bir örnek kılmıştır. Yaklaşık yirmi üç yıllık bir vahiy sürecinde Arap toplumu Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve putperest unsurlardan oluşuyordu ve bu farklı unsurları bünyesinde barındırarak örnek bir toplum haline gelmişti. Bu makalede, Müslümanların kendi aralarındaki fikirsel ve nesebe dayalı ayrılıkları ve farklı dine mensup olan kimselerle aralarındaki ayrılıklar, toplumun birlikteliğine engel üç temel problem olarak ele alınacak ve konuyla ilgili ayetler çerçevesinde bu probleme çözüm önerileri sunulacaktır.

___

  • Ateş, Avnullah Enes. Meallerin İstiare Sanatı Açısından Değerlendirilmesi. Ankara: Gece Kitaplığı, 2016.
  • Beğavî, Muhyi’s-Sünne Ebû Muhammed Hasen b. Muhammed. Me‛âlimu’t-Tenzîl. thk. Abdürrezzâk el-Mehdî. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-‛Arabî, 1420.
  • Beydāvî, Nâsiruddîn Ebû Sa‛îd Abdullah b. Ömer. Envâru’t-Tenzîl ve esrâru’t-te’vîl. thk. Muhammed Abdürrahmân el-Mera‛şelî. Beyrut: Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-‛Arabî, 1418.