Sultan Yavuz Sultan Selim’in Farsça Şiirlerinde Hayat, Ölüm ve Diriliş Konularının İncelenmesi

Hayat, ölüm ve diriliş konusu, insanoğlunun var olduğu ilk günden beri üzerinde özellikle durduğu ve her zaman merak ettiği en önemli konulardan biridir. Bu alanda daha önce yapılmış araştırmalara göre Saʿdî, Hafız, Hayyam, Senâî gibi şair ve yazarlar hayata karşı kendi görüş ve felsefelerini ortaya koymuşlardır. Bazı insanlar hayatlarını bu ölümlü dünya üzerine kurmuşlar ve başka bir dünyaya inanmadan eğlenmişler. Bazıları da ölümü ilahi bir hediye veya insanın bu istikrarsız dünyadan ahirete ve ebedi dünyaya götüren bir aracı ve kurtarıcısı olarak kabul etmişlerdir. Bazı uzmanlar da ahirete ve dirilmeye inanırlar ve bundan önceki hayatı bu amaca ulaşmanın bir yolu olarak görürler; Ancak bu arada kral ve bir şairin iki karakterini aynı anda taşıyan bir âlimin bakış açısıyla ilgili araştırmalar boş ve dikkate değerdir. Osmanlı padişahı ve şairi Sultan I. Selim, Farsça şiirlerinde sık sık dünya hayatına atıfta bulunur. Ama ahlaki ve eğitici tavsiyelerin eşlik ettiği hayat. Açıklaması şudur ki, yüz kadar soneden oluşan Farsça şiiri Dîvân'da saadete ve dünyevi hayata atıfta bulunsa da, bu dünyanın sürekli istikrarsız bu temaları ile birlikte hakim olan İbnü'l-vakt olduğuna da dikkat çeker. Bu dünyanın kaderi. Ayrıca dağınık ayetlerde ölümden ve ölümden sonraki yaşamdan bahseder. Bu makalede, betimsel-analitik bir yöntemle ve Sultan I. Selim'in Fars şiiri Divanı'nın kapsamlı bir incelemesi ile bu şairin tutum ve dünya görüşüne gönderme yapan ayet ve örnekler çıkarılmıştır. Daha sonra bu şiir örneği bölünerek şairin ve Osmanlı padişahının görüşlerinden bahsedilerek, bu şair-kral ile aynı fikirde olan veya bir şekilde bu şairi etkilemiş olan büyük İranlı şairlerin dünya görüşlerine değinilmiştir.