Nizâmî-i Gencevî'nin "Maḫzenü’l-Esrâr" Mesnevi̇si̇ne Cevap - Hâcû-yi Kirmânî’nin "Ravżatü’l-Envâr" Eseri

Doğu-İslam edebiyatının tarihi ve teorik düşüncesinin önemli bir bileşeni olan dahi Azerbaycanlı şair Nizâmî-i Gencevî'nin eserleri, Orta Çağ boyunca dünya kültüründe edebi temaların, felsefi fikirlerin, sanatsal yaratıcılık yöntemlerinin ve yeni, mükemmel şiir kurallarının şiire entegrasyonu için geniş fırsatlar açtı. İranlı şair Hâcû-yi Kirmâni (XIV) "Ravżatü’l-envâr" (Işıklı Bahçe) adlı eseri, Nizâmî-i Gencevî'nin ilk şiiri "Maḫzenü’l-esrâr"a cevaben yazılmıştır, ancak şair içerik ve biçim açısından Nizâmî'nin geleneğini takip etmesine rağmen, onunla benzersiz bir yenilikle çalıştı, makaleler ve kısa hikayeler yazdı, farklı olan özgün bir sanat eseri yarattı. Hâcû-yi Kirmâni'nin "Ravżatü’l-envâr" şiirinde ilk makaleden itibaren dikkati çeken önemli bir konu da ilahî kudretten gelen kelimenin, güzelliğinin ve insan toplumundaki rolünün takdir edilmesidir. Eserin "Sözün Hakikatinin Bildirisi ve Büyüklüğünün beyanı" adlı birinci makalesi, basit edebî bir tesir ve sanatî bir fayda olarak kabul edilemez. Yazıda Hâcû'nun kelime ile ilgili fikirleri ve açıklamaları özgünlüğü ile dikkat çekiyor. Ayrıca "Hindistan'dan İran'a seyahat eden Tuti'nin hikayesi" makalesiyle ilgili ilk hikaye, içeriği ve ilginç olay örgüsüyle orijinal olarak geliştirildi. "Ravżatü’l-envâr" adlı eserin muhtevası ve fikri üzerine yapılan araştırmalardan hareketle, Nizâmî'nin "Hamse" geleneğindeki şiirlerine cevaben yazılan eserlerde, tipolojik özelliklerinin yanı sıra şu sonuca varmak mümkündür: benzer motifler, temaya yeni motifler eklenmiş ve olay örgüsü farklı tarihsel dönemlerde genişletilmiştir.