BİLİNCE DUYULAN GÜVEN VE AHLÂKSAL ÖNYARGILAR ARASINDAKİ ETKİLEŞİMLERE YÖNELİK BİR SORGULAMA: HERKES KENDİ İÇİN YAŞAR VE TANRI HERKESE KARŞIDIR

İnsanların soyutlama ve kavram yaratma yetisi, onların günden güne yalnızca kendiyaratımları olan bu kavramlarla kuşatılmasını getirmiş, kendi bilinçlerininsarsılmazlığına yönelik inancını pekiştirmiştir. Böylece, olasıdır ki, insanın doğaylaarasındaki uzaklık daha da aşılmaz olmuştur. Peki, bilinç doğayı açıklama gücüne sahipmidir ve daha da önemlisi, bilinçli bir varlık tasarımına sahip olmak, nasıl bir ahlâkanlayışı doğurur? Günlük yaşantımızda, dağarcığımızdaki kavramların dışsal dünyayıaçıkladığına yönelik inancımız tamdır. Bu dünyayı kavrama ayrıcalığına sahipolduğumuz için, onun içerdiği zorunluluklardan bağışık olduğumuzu, eylemlerimizi özgüristencimiz uyarınca belirlediğimizi düşünürüz. Ancak Friedrich Nietzsche'ye göre, buyöndeki sanılarımız yanılgıdan ibarettir; insanların bilinç sahibi varlıklar olmalarının vekendi kavram dağarcıklarını oluşturmalarının ardında aslında, bedensel güçsüzlüktenkaynaklanan bir zorunluluk bulunur. İnsanlar, güçsüz varlıklar olarak hayattakalabilmek için, dünyayı kendi kavramlarıyla anlamlandırmaya mecburdur; ancak bukavramlar, doğadaki zenginliği, “aynı olmayanı aynılaştırma” yoluyla budayan ortakeğretilemelerden ibarettir. İnsan, içselleştirdiği bu gönüllü yanılgıyı ahlâksal yaşantısınada yansıtır ve ortak kabuller uyarınca başkalarını sınıandırabileceğine, onlarıyargılayabileceğine inanır. Çünkü bilinç, istenç özgürlüğünü, özgür istence ilişkindüşünce ise, kişileri eylemlerinden soyutlayabileceğimize yönelik bir önkabulü içerir.Ancak Nietzsche'ye göre bu varsayım tümüyle dayanaksızdır. Çünkü kişilerieylemlerinden sorumlu tutmak, güçlü olanın gücünü dışavurmasını engelleme amacı taşırve hınç duygusundan kaynaklanır. İnsanlar ise, gerçekleştirdikleri eylemleri ortayakoymama özgürlüğüne sahip değildir, en bilinçli görünen eylemlerin ardında dahiiçgüdüsel belirlenimler vardır ve dolayısıyla doğal zorunluluğa tabidir.Çalışmamızda, Nietzsche'nin gündelik bilinç kavrayışımız ve bu çerçevede gelişenahlâksal varsayımlarımız arasında kurduğu bağlantıyı ve bu konudaki kabullerimizeyönelttiği eleştirileri irdeleyeceğiz. Bu bağlamda, incelememizde yararlanacağımız lm,Herkes Kendi İçin Yaşar ve Tanrı Herkese Karşıdır (Jeder für Sich und Gott gegen Alle,Werner Herzog, 1974) olacaktır. İlk gençlik yıllarına kadar bir mahzende tutularaktoplumdan yalıtılmış, böylece ortak kavram evreni ve ahlâksal kabullerden bağışık kalmışbir başkarakterin yer aldığı bu lm, incelememiz için uygun bir örnek oluşturmaktadır. Bubakımdan, söz konusu lm, ilerlediğimiz izlekteki sorgulamalarımızı derinleştirdiğiyönleriyle irdelenmiştir.

AN EXAMINATION AIMED AT INTERACTIONS BETWEEN CONFIDENCE IN CONSCIOUSNESS AND MORAL PREJIDUCES: THE ENIGMA OF KASPAR HAUSER

Having the ability to abstract and to create notions have caused humans to be sorrounded with the notions only consist of their ction, and reinforced their beliefs to their own consciousness' consistency. Thus, the distance between human and nature has possibly, increased. Well, does consciousness have the right to explain the nature, and what moral perception can be generated from the idea of a creature with consciousness? In our everday life, we completely believe that, the notions in our vocabulary can explain the external world. Because of our eligibility to comprehend this world, we think we are exempt from the necessities of it and we can determine our actions via our free-will. But according to Friedrich Nietzsche, our assemption in this direction is only delusion; there is actually a necessity arising from physical weakness behind humans being conscious creatures and forming their own vocabulary. As being weak creatures, humans have to give the meaning to the world with their conceptions; but these conceptions are only common metaphors, truncate the wealth of the nature via “similarize the dissimilars”. Humans externalize this delusion they interiorise voluntarily also to their moral lives, and believe that they can categorize and judge the others in conformity with common opinions. Because, consciousness contains free will and the idea of free will contains the postulate that we can isolate persons from their actions. But, according to Nietzsche, this assumption is totally baseless. Because, considering persons responsible for their actions aims to block the strong ones to express their strength and it's originated from ressentiment. In case of humans, they don't have the freedom not to reveal the actions they carried out, there are instinctual determinations also behind seemingly the most conscious actions, so they are dependent on natural necessity. In our study, we scrutinise the connection Nietzsche founded between our ordinary comprehension about consciousness with the moral assumptions took form within this scope, and the counter-arguments he claimed to our opinions on this matter. In this context, the lm we refer in our research will be The Enigma of Kaspar Hauser (Jeder für Sich und Gott gegen Alle, Werner Herzog, 1974). This lm is suitable for our study, for having a protagonist, who's been isolated from society until the rst years of his youth, thus became free from common conceptions and moral assumptions. From this point of view, aforesaid lm is scrutinised with its aspects which deepen our examinations within the path we follow.

___

  • Deleuze, Gilles. Nietzsche ve Felsefe. Çev. F. Taylan. İstanbul: Norgunk, 2016.
  • Nietzsche, Friedrich. “Ahlâkdışı Anlamda Doğruluk ve Yalan Üzerine.” Cogito16: Yalan. Çev. Oruç Arıoba. İstanbul: Yapı Kredi, 1998. 55-66.
  • Nietzsche, Friedrich. Böyle Buyurdu Zerdüşt. Çev. Turan Oflazoğlu. İstanbul: Cem, 2000.
  • Nietzsche, Friedrich. Güç İstenci. Çev. Sedat Umran. İstanbul: Birey, 2002.
  • Nietzsche, Friedrich. Şen Bilim. Çev. Levent Özşar. Bursa: Asa, 2003.
  • Nietzsche, Friedrich. Putların Batışı. Çev. Mustafa Tüzel). İstanbul: İthaki, 2005.
  • Nietzsche, Friedrich. Tan Kızıllığı. Çev. H. Salihoğlu ve Ü. Özdağ. Ankara: İmge, 2007.
  • Nietzsche, Friedrich. Deccal. Çev. Oruç Arıoba. İstanbul: İthaki, 2008.
  • Nietzsche, Friedrich. Ahlâkın Soykütüğü. Çev. Zeynep Alangoya. İstanbul: Kabalcı, 2011.
  • Nietzsche, Friedrich. İyinin ve Kötünün Ötesinde. Çev. Mustafa Tüzel. İstanbul: Türkiye İş Bankası, 2016.
  • Jeder für Sich und Gott gegen Alle (Film). Dir. Werner Herzog. Batı Almanya: Werner Herzog Filmproduktion, ZDF, Filmverlag der Autoren, 1974. Film.
  • Aguirre: Der Zorn des Gottes. Dir. Werner Herzog. Batı Almanya: Werner Herzog Filmproduktion, Hessischer Rundfunk (HR), 1972. Film.