Balkanlar’ın Kaybedilişi karşısında Mehmet Akif

İmparatorluğun en sıkıntılı dönemlerinde yazmak zorunda kalan Akif ve nesline zaman sanki eserlerinin konusunu belirleme özgürlüğünü vermez. Tarihî şartlar âdeta onların eserlerinin konularını belirler. Yapı olarak da bireysel konularda yazmaya uygun bir mizacı olmayan M. Akif, kalemini hayatı boyunca milletinin hizmeti için kullanır. Onun en başarılı eseri olan Safahat içerik yönünden tarihî belge özellikleri taşır. Yirminci yüzyılın başlarında Osmanlı ülkesinin yüz yüze kaldığı sıkıntılar, Safahat’ta yer alan şiirler üzerinden de izlenebilir. Onun kadar hayatı şiire, şiiri de hayatın içerisine sığdırabilmiş şair sayısı fazla değildir. Ülkesinin ihtiyaç duyduğu her alanda olmayı kendisine görev bilen M. Akif, verilen hiçbir görevden uzak durmaz. Bu sebepten onu, bazen Anadolu’da bazen Arabistan çöllerinde bazen de cami kürsülerinde görebiliriz. Onun tek bir amacı vardır, o da; “İslam dünyasının eski güzel günlerine yeniden kavuşmasıdır.” Yedi bölümden/kitaptan oluşan Safahat’ın bütün mısralarında bu amacın izlerine rastlayabiliriz. Safahat’ın üçüncü kitabı olan ve on şiirden oluşan Hakkın Sesleri adlı bölümde yazar, Balkan yenilgisinin sebeplerini, oradaki Müslümanların yaşamak zorunda kaldıkları katlanılması güç durumları ve çözüm yollarını göstermeyi amaçlar. Bu çalışmada; Balkan yenilgisinin M. Akif’in dizelerine nasıl yansıdığı üzerinde durularak onun Müslümanlara vermek istediği mesajlara dikkat çekilecektir.

Mehmet Akif in the Face of the Loss of the Balkans

The time does not give freedom to determine the subject of their works for Mehmet Akif and his generation who had to write in the most troubled times of the empire. It looks like historical conditions determined the subjects of their works for them. Mehmet Akif who does not choose to write on individual subjects uses his pen at the service of his nation throughout his life. Safahat, his most successful work, mostly contains historical features. All the troubles faced by the Ottoman country at the beginning of the twentieth century can be traced through the poems in Safahat. There are not many poets who can fit life into poetry as much as he does. Mehmet Akif considers it as a duty whatever his country needs and does not stay away from any task given to him. For this reason, we can see him in mosque lecterns sometimes in Anatolia or in the Arabian desert. He has only one purpose which is the re-establishment of the good old days of the Islamic world. We can find traces of this purpose in all the verses of Safahat which consists of seven chapters/books. In this study, how the Balkan defeat is reflected in Mehmet Akif's verses and the solutions proposed by the poet for the dissolution of the dark clouds that have descended on the Islamic world will be discussed.

___

  • Akay, Hasan (2016), Doğrandıkça Artan Ekmek, Şule Yayınları, İstanbul.
  • Akay, Hasan (2011), “Âkif’in Safahat’ında Zamanın Rûhu”, Uluslararası Mehmet Akif Sempozyumu, Zeytinburnu Belediyesi Yayınları. S.235-249.
  • Çetin, Nurullah (2007), “Günümüze Işık Tutan “Münevver Aydın” Mehmet Âkif Ersoy”, II. Meşrutiyet Dönemi Türk Edebiyatı, Akçağ Yayınları, İstanbul. s. 428- 447.
  • Karakoç, Sezai (1987), Mehmet Akif, Diriliş Yayınları, İstanbul.
  • Küçük, Cevdet (1992), “Balkan Savaşları,” TDVİA, C.5, s. 23-25.
  • Okay, Orhan (2003), “Mehmed Âkif Ersoy”, TDVİA, C. 28, s. 432-439.
  • Taşdelen, Vefa (2008), “Safahat’ın Eğitim İmaları”, Hece, Mehmet Akif Özel Sayısı, S. 133, s. 149-153.
  • Topçu, Nurettin (2011), Mehmet Âkif, Dergâh Yayınları, İstanbul.