Bu çalışmada, deri dokusundan elde edilen kollagen hidrolizat ile medikal saflıkta üretilen polimer bazlı materyallerin, tavşanlarda lateral göğüs ve karin duvarı bölgesinde oluşturulan deri defektlerinde yara iyileşmesi üzerine etkilerinin incelenmesi ve biyomedikal alanda kullanılabilirliğine yönelik değerlendirme yapılabilmesi amaçlanmıştır.Çalışmada 8 adet Yeni Zelanda ırkı tavşan kullanılmış, deneme ve kontrol bölgeleri olmak üzere yara alanları oluşturulmuştur. Farklı karışım oranları esas alınarak hazırlanan Ave B tipi olarak adlandırılan kollagen/polimer bazlı materyaller deneme noktalarına uygulanmış, kontrol grubu yaralarda ise sadece antibiyotikti pomad kullanılmıştır. 7., 14. ve 21. günlerde yapılan makroskopik değerlendirmelerde, materyal uygulanan yaralarda diğer yaraya göre iyileşme süresinin azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca 21. günün sonunda A tipi materyalin uygulandığı def ektin tamamen kapandığı, B tipi materyalin uygulandığı, def ektin hemen hemen kapanmak üzere olduğu, materyal uygulanmayan defektin ise henüz kapanmamış olup, bir miktar taşkın granülasyonlu yara durumunda olduğu gözlenmiştir.Sonuç olarak geliştirilen kollagen/polimer bazlı materyal ve uygulanan yeni tekniğin alışılmışın dışında ekonomik ve kolay uygulanabilir bir teknik olduğu sonucuna varılmıştır. Aynı teknik ile maddi kayıplı yaraların onarılmasında daha fazla sayıda deney hayvanı ile denemeler yapılarak, alternatif uygulanabilir bir materyal ve teknik ortaya konabileceği görüşüne varılmıştır.

In this study the effects of collagen hydrolysate, which was obtained from the skin tissue and polymer based products, which was produced in medical purity, on lateral chest and abdominal barrier skin defects were investigated and the applicability of this material as alloplasty in biomedical field was evaluated.Eight New Zealand rabbits were taken and control and experimental defect areas were formed. Collagen/polymer based materials, which were prepared in different proportions and named as A type and B type, were applied on experimental areas. Only antibiotic pomade was applied ön the skin defects which were in control group.With respect to the macroscopic determinations which were made on the 7th, 14th and 21st days, it was found that the recovery period of the material applied defect was shorter than the other defect. At the end of the 21st day it was observed that the defect on which the A type material was applied was completely recovered, the defect on which B type material was applied was almost recovered and the defect with no material application wasn't recovered yet and it was seen that the defect had the excessive granulated defect form.