Sa‘dî-yi Şîrâzî’nin “Rahata Kavuşan Âbit” Hikâyesi ile Mustafa Kutlu’nun “Sır” Hikâyesini Birlikte Okumak

Sa'dî ve Kutlu'nun hikâyelerindeki ortak özellik Şark-İslâm edebiyatı anlayışına sahip olmalarıyla yakından ilgilidir. Fars edebiyatının XIII. yüzyıldaki en önemli simalarından olan Sa'dî-yi Şîrâzî'nin Gülistân kitabında yer alan "Rahata Kavuşan Âbit" hikâyesi ile çağdaş Türk edebiyatının önemli temsilcilerinden Mustafa Kutlu'nun "Sır" hikâyesi, konu seçimi ve anlatım biçimi bakımından büyük benzerlikler taşır. Şark-İslâm edebiyatında tasavvufi konular daha çok sembolik tarzda anlatılırken, Sa'dî ve Kutlu'nun hikâyelerinde aynı temanın anlatımı için halk sanatına yakın bir dil benimsenir. Her iki eserde de, hemen her dönemde dindar insanların zihnini meşgul eden zenginlik-fakirlik, cemaat/tarikat-siyaset ilişkileri gibi konular tasavvuf erbabı üzerinden tartışılır. Sa'dî ile Kutlu'nun ortak bir temayı, benzer bir anlatımla ortaya koymuş olmaları, bugünkü edebiyatımızın gelenekle bağının korunması ve zenginleşmesi açısından iyi bir örnek olarak görülebilir

Reading Sadi Shirazi’s Story of “Rahata Kavuşan Abit” and Mustafa Kutlu’s Story of “Sır” Together

The common trait of storys Sadi and Kutlu’s is closely related to having the understanding of the East-Islam literature. The story of “Rahata Kavuşan Abit” in the book of the Gulistan/Rose Garden by Sadi-i Shirazi who is one of the most important figure in 13th century literature and the story of “Sır” by Mustafa Kutlu who is one of representatives of the major modern Turkish literature carry a lot of similarities in respect to the choice of subject and phraseology. While topics of mysticism mostly reveal the the sybolic form in the East-Islam literature, a language close to the folk art is adopted fort he description of the same theme in the stories of Sadi and Kutlu.In both the boks, topics as poverty, relationship of commonity/dervish order and politics that made ascetic people’s minds busy almost all of the period are argued via Sufi entities. The fact that Sadi and Kutlu present a common theme in similar way could be regarded as a good example in terms of preserving the relation of literature of today with tradition and also in terms of the prosperity of our literature

___

  • Balcı, M. (2016). Bir İslâm Medeniyeti Şairi Olarak Sa‘dî-yi Şîrâzî’nin Poetikası. EKEV Dergisi, 66.
  • Bayramoğlu, F. (1983). Hacı Bayram Velî, Yaşamı, Soyu, Vakfı (I-II), Ankara: TTK Yayınları.
  • Destgayb, A. (1345 hş.). Sa‘dî ve Tesevvuf. Peyâm-i Novîn Dovre-yi Heştom-i Behmen, 8.
  • Kahraman, Â. (1998). Hikâye, DİA, XXVII, Ankara.
  • Kaplan, M. (2005). Hikâye Tahlilleri. İstanbul: Dergâh Yayınları.
  • Koşan, H. (2013). Doğu-Batı Medeniyetleri Arasında Mustafa Kutlu’nun Öykücülüğü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Malatya.
  • Kutlu, M. (2000). Sır. İstanbul: Dergâh Yayınları.
  • Lekesiz, Ö. (2013). Mustafa Kutlu’nun Hikâye Poetikası, Sanat Bizim Neyimize?. İstanbul: Profil Yayıncılık.
  • Lekesiz, Ö. (2001). Yeni Türk Edebiyatında Öykü IV. İstanbul: Kaknüs Yayınları.
  • Pala, İ. (2003). “Zâhid”, Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü. İstanbul: L&M Yayınları.
  • Şîrâzî, Sa‘dî-yi, Gülistân, (Farsça basım), Hazırlayan ve Notlandıran: Gulamhuseyn Yûsufî, Tahran 1377 hş.
  • Tosun, N. (2004). Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu. İstanbul: Dergâh Yayınları.