Ebû Şekûr es-Sâlimî’ye Göre Akıl-İman İlişkisi

- İnsanların Allah'ın varlığını ve birliğini bilmesi, dini sorumlulukları yerine getirmesi hususunda temel faktör akıldır. İnananlara yüklenen görev/ sorumluluk bu yeti sayesinde gerçekleşmektedir. İslâm âlimlerinin geneline göre rüşte erip akli melekelerini kullanan herkes akli çıkarımlarla Allah'ın varlığını ve birliğini bilmekle yükümlüdür. Ancak çocuk veya mecnun olmalarından dolayı akli melekelerini kullanamayan ya da fetret döneminde yaşayan veyahut ıssız bir yerde yaşayıp kendilerine tebliğ ulaşmayan insanların durumları hakkında İslâm âlimleri farklı görüşlere sahiptir. Onlar, müminlerin rüşte ermeden ölen çocukları hakkında, dünyada ve ahirette müslüman muamelesi göreceklerini belirtirlerken, rüşte ermeden ölen kâfir ve müşrik çocukları ile ilgili ise farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Konuya daha çok Allah'ın adaleti merkezinde yaklaşan Ebû Şekûr es-Sâlimî (ö. 460/1068'den sonra) ise şirk ve küfür içerisinde olmayan hiçbir kimseye Allah'ın kâfir muamelesinde bulunmayacağı kanaatindedir.

- İnsanların Allah’ın varlığını ve birliğini bilmesi, dini sorumlulukları yerine getirmesi hususunda temel faktör akıldır. İnananlara yüklenen görev/ sorumluluk bu yeti sayesinde gerçekleşmektedir. İslâm âlimlerinin geneline göre rüşte erip akli melekelerini kullanan herkes akli çıkarımlarla Allah’ın varlığını ve birliğini bilmekle yükümlüdür. Ancak çocuk veya mecnun olmalarından dolayı akli melekelerini kullanamayan ya da fetret döneminde yaşayan veyahut ıssız bir yerde yaşayıp kendilerine tebliğ ulaşmayan insanların durumları hakkında İslâm âlimleri farklı görüşlere sahiptir. Onlar, müminlerin rüşte ermeden ölen çocukları hakkında, dünyada ve ahirette müslüman muamelesi göreceklerini belirtirlerken, rüşte ermeden ölen kâfir ve müşrik çocukları ile ilgili ise farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Konuya daha çok Allah’ın adaleti merkezinde yaklaşan Ebû Şekûr es-Sâlimî (ö. 460/1068’den sonra) ise şirk ve küfür içerisinde olmayan hiçbir kimseye Allah’ın kâfir muamelesinde bulunmayacağı kanaatindedir.

___

Alper, Hülya, İmam Mâturîdî’de Akıl-Vahiy İlişkisi, İz Yay., İstanbul 2010.

Aydınlı, Osman, “Semerkant” mad., DİA, XXXVI, İstanbul 2009.

Bağdâdî, Abdulkahir, Usûlü’d-Dîn, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2002.

Beyazizade Kemalettin Ahmed, İşârâtü’l-Merâm, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2007.

Brockelman, C., Geschichte der Arabischen Littiratur, Leiden 1943-1949.

Brockelman, C., Supplementband, Leiden 1937-1942.

Buhârî, Abdulaziz b. Ahmed, Keşfü’l-Esrâr an Usûli Fahri’l-İslâm el-Pezdevî, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1997.

Cürcanî, Seyyid Şerîf, Tarifat, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2013.

Ebû Bekir b. Ebi Asım, Kitabü’s-Sünnet, nşr. el-Mektebü’l-İslâmi, Beyrut 1400. Ebû Hanife, el-Fıkhü’l-Ekber, Dairetü’l-Maarif, Haydarabad 1342.

Ebû Yaʻla, Ahmed b. Ali, Müsnedü Ebî Yaʻla, Daru’l-Me’mun, Dımaşk 1984.

Esen, Muammer, “Kur’an’da Akıl-İman İlişkisi”, AÜİF, Ankara 2011.

Eş’arî, Ebü’l-Hasen, Makalatü’l-İslâmiyyin, tah. Ahmet Cad, Daru’l-Hadis, Kahire 2009.

Gazalî, Ebû Hamid, Kavaidü’l-Akaid, tah. Musa Muhammed Ali, nşr. Alemü’lKütüb, Lübnan 1985.

Gaznevî, Ahmet b. Muhammet, Kitabü Usuli’d-Din, nşr. Daru’l-Beşair el- İslâmiyye, Beyrut 1998.

Haris el-Muhasibî, el-Akl ve Fehmü’l-Kur’ân, tah. Hüseyin el-Kuvvetli, terc. Veysel Akdoğan, İşaret yay., İstanbul 2006.

Heysemî, Nureddin, Mecmau’z-Zevaid, Daru’l-Fikr, Beyrut 1412.

Izutsu, Toshıhıko, İslâm Düşüncesinde İman Kavramı, çev. Selahattin Ayaz, Pınar Yay., İstanbul 2012.

İbn Abidin, Reddü’l-Muhtar, Daru’l-Fikr, Beyrut 1992.

İbn Emîri’l-Hâcc, et-Takrîr ve’t-Tahrîr, Daru’l-Fikr, Beyrut 1996.

İbn Hazm, el-Faslü fi’l-Milel ve’l-Ehvai ve’n-Nihal, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1999.

İbn Manzûr, Lisanü’l-Arab, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2013.

Karadaş, Cağfer, “Akıl ve İman: Meseleye Kelami Nazar”, Kelam Araştırmaları Dergisi, XIII, 2.

Karagöz, Nail, Hanefî-Mâturîdî Gelenkte Kıyas İçerikli İstidlâl (Hulviyyât Örne- ği),Serüven Kitabevleri, Ankara 2015.

Kasım b. Sellam, Kitabü’l-İman, tah. Muhammed Elbani, nşr. Mektebetü’lMearif, Riyad 2000.

Katib Çelebi, Mustafa b. Abdullah, Keşfü’z-Zünun an Asami’l-Kütübi’l-Ulum ve’l-Fünûn, İstanbul 1941-1942.

Kallek, Cengiz, “İbn Semâa”, DİA, XX, İstanbul 1999.

Kavakcı, Yusuf Ziya, Karahanlılar Devrinde İslâm Hukukçuları, Sevinç Mat., Ankara 1976.

Kelâbâzî, Muhammet b. Ebi İshak, et-Taaruf li Mezhebi Ehli’t-Tasavvuf, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut trs.

Komisyon, İslâm Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1988.

Köse, Saffet, “Lakit”, DİA, XXVII, İstanbul 2003.

Mamer b. Raşid, Cami, nşr. el-Meclisü’l-İlmi, Pakistan 1403.

Marulcu, Hasan Tevfik, “Ehl-i sünnet Kelâmında İrade ve Meşîet”, Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2014, sayı: 32, ss. 7-23 . Mâturîdî, Ebû Mansur Muhammed, Kitabü’t-Tevhid, tah. İbrahim Keyyali, nşr. Daru’l Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2006.

Mâverdî, Ebû’l-Hasan Ali b. Muhammed, Edebü’d-Dünyâ ve’d-Dîn, Daru İkra’, Beyrut 1985.

Muhammed b. Abdulvahhab, Usûlü’l-İman, tah. Basım Faysal, Vizaratü’ş- Şuûni’l-İslâmiyye, Suudi Arabistan 1420.

Muhammed b. Salih, Şerhu’l-Akideti’s-Sefariniyye, Daru’l-Vatan, Riyad 1426. Nesefî, Ebû’l-Berekat, Kenzü’d-Dekaik, tah. Sait Bektaş, Daru’s-Sirac, yrs. 2011.

Nesefî, Ebû’l-Muîn, Bahru’l-Kelâm, Daru’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 2005. Özcan, Hanifi, Epistemolojik Açıdan İman, İFAV, İstanbul 2014. Özel, Ahmet, Hanefi Fıkıh Âlimleri, TDV, Ankara 2006.