Takdim

Dergimizin 2022 yılı Aralık sayısı, altı farklı yazıya yer vermektedir. Bu sayıda, biri tarihi, üçü güncel konulara değinen, bir tanesi de biyografi formatında olan dört araştırma makalesi ve iki yayın değerlendirmesini sizlerle buluşturuyoruz. Yazarı Hikmet Kuran olan ilk araştırma makalesi ekofaşizm kavramını konu edinmektedir. Almanya’nın geçmişte, ırkçılık ve doğa korumayı ilişkilendirme konusunda özgün bir karaktere sahip olduğunu savunan bu yazıda, aynı coğrafyada hem güçlü bir ekolojik duyarlılığının hem de tarih boyunca tanık olunan en korkunç deneyimlerden birinin gözlendiği vurgulanmaktadır. Kuran, kimi yazarların bu iki olgu arasında teorik bir ilişkilenme bulunduğuna yönelik veriler öne sürdüğünü ancak durum sorgulandığı ve analiz edildiği takdirde farklı bir sonuca ulaşılacağını iddia etmektedir. Dolayısıyla Kuran’ın çalışması, faşist ideoloji ile aşırı sağ siyasetteki yeşil fikirlerin tarihine odaklanmaktadır. Bu yanlış ilişkilendirmelerin ifşa edilmesi ona göre, siyasi partilere, ideolojilere, toplumsal hareketlere ve siyasal ekolojilere yön veren günümüz aşırı sağ düşüncesinin daha iyi anlaşılabilmesine yarayacaktır. Yazarı Ahmet Sapmaz olan ve güncel meseleleri ele alan araştırma makalelerin ilki, Türkiye ve Birleşik Krallık arası ilişkileri konu edinmektedir. Makalesinde iki ülke arasında uzun yıllardır süregiden siyasi ve ekonomik ilişkilerin günümüzde yeni bir ivme kazandığını savunan Sapmaz’a göre yakın gelecekte güvenlik ve savunma sanayii alanlarında giderek daha fazla işbirliği kurulacaktır. Buna neden olarak Sapmaz, Türkiye’nin ABD ve AB ile yakın dönemde yaşadığı sorunları işaret etmektedir. Elbette Birleşik Krallık da Brexit sonrası izlemeye başladığı bağımsız ve küresel dış ve güvenlik politikası nedeniyle yeni arayışlar içindedir. Güncel meseleler hakkında yazılmış ikinci makalenin yazarları Bilal Karabulut ve Şafak Oğuz, Avrasya bölgesinde ekonomi, enerji ve güvenlik alanlarında etkin bir rol oynayan Şangay İşbirliği Örgütü’nü ele aldıkları yazılarında, Örgütün gücünü ve etkisini giderek artırdığını ancak gelecekteki etkinliğine dair belirsizlikler bulunduğunu belirtmektedir. Yazların cevap aradığı sorulardan biri, yakın gelecekte Rusya ve Çin arasında işbirliğinin sürmesi ya da rekabet ağırlıklı bir ilişki tesis edilmesi durumlarına göre Örgütün konumu ve işlevinin ne olacağıdır. Bir diğeri ise bu rekabet/işbirliği belirsizliğinin bölgedeki Türk Cumhuriyetlerini ne şekilde etkileyeceğidir. Oğuz ve Karabulut, Rusya ve Çin’in çıkar ahengi yaşadığı dönemlerde bölgede daha istikrarlı bir yapı oluştuğunu ve Örgütün güçlendiğini iddia etmektedir. Güncel uluslararası ilişkiler konularına değinen üçüncü makalenin yazarı Ahmet Çelik, ABD’nin dış politikasında Soğuk Savaş’tan günümüze değişen Afrika stratejisini incelemektedir. Çelik, Soğuk Savaş yıllarında Amerikan dış politikasında Afrika’nın rakipten korunması gereken bir bölge olarak görüldüğünü ancak Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Afrika'ya olan ilginin azaldığını savunmaktadır. Fakat 11 Eylül saldırıları, Afrika’da yeni keşfedilen enerji rezervleri ve rakip büyük güçlerin Afrika’da giderek daha fazla varlık göstermesi, ABD’nin kıtaya yönelik ilgisinin yeniden canlanmasına neden olmuştur. Sapmaz, bu canlanan ilginin sürdürülebilir olmadığını ve son dönemde Afrika’nın en önemli ticari partneri olma vasfının Çin ile AB’ye kaptırıldığını iddia etmektedir. Son araştırma makalesinin formatı biyografidir. Yazarı Özgür Nuhut, Çinli bilim insanı, eğitim filozofu, diplomat ve siyasetçi Dr. Hu Shih’in hayatını konu edinmektedir. Nuhut bu yazısında, Çin ve Tayvan kültüründe çok önemli bir yeri bulunan Hu’nın yalnızca hayat hikayesini anlatmamış, Çin ile birlikte tüm Dünya’nın fikir ve kültür hayatına yaptığı katkıları da ortaya koymuştur. Yayın değerlendirmesi bölümündeki ilk değerlendirme Burcu Ermeydan’a aittir. Ermeydan, Elisa Lopez-Lucia ve Frank Mattheis’in editörleri olduğu ve 2021 yılında yayımlanan The Unintended Consequences of Interregionalism: Effects on Regional Actors, Societies and Structures başlıklı derleme kitabın kapsamlı bir değerlendirmesini sunmaktadır. İkinci yayın değerlendirmesi ise Müjgan Işık tarafından yapılmıştır ve Andrew Salmon’un yazdığı, 2020 yılında yayımlanmış Kore Nasıl Kore Oldu? başlıklı kitap üzerinedir.

Introduction