Amaç: Bu araştırmanın amacı, Avrupa’da ve Dünya’da sportif alanın en önemli unsurlarından judo ve spor kulüpleri hakkında genel bilgiler vererek judo kulüplerinin ülkemizdeki hukuki yapılanması ve bu yapılanmanın kulüplere getirdiği statüyü irdelemek ve bu bağlamda kulüplerin sorunlarını ortaya koyarak değerlendirmek, elde edilen veriler ışığında öneriler geliştirmektir. Ayrıca, Almanya ve Türkiye’de judo spor kulüplerinin işleyişini karşılaştırmalı olarak incelemek, bu ülkedeki sistemlerin güçlü ve zayıf yönlerini tespit ederek Türkiye’de judo spor kulüplerinin sorunlarına çözüm önerileri sunmaktır. Yöntem: Araştırma da nitel araştırma yöntemlerinden bireysel görüşme tekniği tercih edilerek verilerin toplanmasında görüşme formu kullanılmıştır. Bulgular: Almanya ve Türkiye özelinde judo spor kulüpleri, yönetim bakımından incelenmiş, benzerlikler ve farklılıkların olduğu ve bunun da ülkelerin başarılarını etkilediği tespit edilmiştir. Bu benzerlikler, kulüplerin yasal statüsü, kuruluşu, örgüt yapıları, genellikle profesyonel bir yönetici ile çalışmamaları, giderleri, yönetici çatı örgütlerinden yardım alamamaları ve maddi sorunları yönündedir. Farklılıkları ise, bağlı bulunduğu örgütler ile Türkiye’de kulüplerin bir sınıflandırmaya tabi olmaları, üyelik aidatlarının etkin bir gelir kalemi olmayışı, tesislerin temininde sorunlar yaşamaları, devlet desteği alamamaları, sporun bağımsız örgütlerinden destek alamamaları ve bu örgütlerle organik bağlantılarının olmayışı gibi hususlardan kaynaklanmaktadır. Sonuç: Sonuç olarak sadece judo değil tüm spor branşlarında, ilköğretim, hatta ana okullarından itibaren çocuklara spor eğitimi dersleri verilmeli, spor üniversitelerde yaygınlaştırılmalı kulüpleşmeler kurum haline getirilmeli, ailelere bütünüyle spor bilinci aşılanmalı milletçe sporun önemi kavranmış olmalı, her spor dalında milli takım düzeyinde birbiri ile yarışabilen yüzlerce sporcu yetiştirilmiş olmalı, basın ve yayın organlarının sistemli bir şekilde spor kültür bilincinin vurgulaması sağlanmalıdır. Federasyonlar birçok ülkede olmayan hatırı sayılır bütçeleri en verimli şekilde kullanmalı, çocuklarımızın ve gençlerimizin fiziksel ve zihinsel gelişimini sağlayarak dünyanın en büyük organizasyonu olan olimpiyatlarda özlediğimiz başarıyı yakalamalıyız.