MU‘TEZİLE’DE HÜSÜN-KUBUH VE KELÂMÎ TA‘LÎL

İbrahim ÖzdemirDoç. Dr., Bingöl Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, İslam Hukuku Ana Bilim DalıAssociate. Prof., Bingol University, Faculty of Islamic Sciences,Department of Tafsir - Bingöl, Turkeyibrahimpalevi@hotmail.comORCID: 0000-0001-8119-1520Geliş Tarihi: 04.03.2019, Kabul Tarih: 23.04.2019DOI: 10.34085/buifd.535495Kelamcılar yetkin sıfatlarla muttasıf olan Yüce Yaratıcıya ait bütün fiillerin, kulları ilgilendiren birçok dinî ve dünyevî değer taşıdığı konusunda hemfikirdirler. Ancak onlar bu değerlerin bilinme yolunun vahiy mi akıl mı olduğu hususunda ihtilaf etmişlerdir. Onlar, daha çok hüsün-kubuh adıyla bilinen ve usul, ahlak, fıkıh ve diğer birçok bilim dalındaki tartışmalara da uzanan bu meselede iki temel görüş belirtmişlerdir. Farklı teolojik düşüncelerden ve epistemik argümanlardan kaynaklanan bu ihtilaf, insana ilişen ilahî fiillerin temellendirilmesinde (ta‘lîl) de kendini göstermektedir. Çoğu kelamcı, dinî hüküm ve tekliflerin ancak vahiyle birlikte varlık bulacağını, Yüce Yaratıcının tüm fiillerinin hikmete uygun tecelli ettiğini/edeceğini, maslahatı içerdiğini ve bunun da ilahî rahmetin bir tezahürü veya muktezası olduğunu söylemektedir. Başta Mu‘tezile olmak üzere bazı kelamcılar ise birtakım aklî değer ve yargıların zarûrîlik ve önceliğinden hareketle bütün ilahî fiillerin hikmet ve maslahatları ihtiva etmesinin Yüce Yaratıcıya vacib olduğunu ileri sürmektedirler. Bu kelamcılar ilahî hikmet ve adaletin ancak bu şekilde tahakkuk edeceğini, aksi takdirde anlamsızlığın (abes) söz konusu olacağını söylemektedirler. Mu‘tezilenin benimsediği hüsün-kubuh anlayışı, tarihi süreç içerisinde iki farklı aşama (zâtî, izâfî) geçirmiş ve her biri farklı birtakım argümanlarla savunulmaya çalışılmıştır. Mu‘tezilî kelamcılar ilahî fiillerin kullara dönük birtakım maslahatlarla gerekçelendirilmesi bağlamında ilahî hikmet ve adalet argümanlarına sıklıkla başvurmanın yanı sıra, birtakım aklî ve naklî delillere de başvurmuşlardır. Mu‘tezile, fiillerde içkin olan değerlerin ontolojik kaynağı hakkında Eş‘arîler ve Mâtürîdîlerle aynı düşünürken, bu değerlerin epistemik kaynağı hususunda onlardan farklı düşünmektedir. Çalışmamızda bütün bu hususlar, ilk elden kaynaklara başvurularak incelenmekte ve Mu‘tezilenin anılan kelamcılarla ayrıştığı ve kesiştiği hususlar objektif bir biçimde irdelenmektedir.

Theologians agree that all acts of Almighty God characterised with competent attributes have significant religious and earthly value for man. However, they have different opinions on whether such value is known through revelation or reason. Theologians propose two main views in this issue, which is mostly known as husn-qubh (good-bad) and extends to discussions in procedure, ethics, fiqh and many other disciplines. This dispute, arising from different theological ideas and epistemic arguments, also manifests itself in the causation (ta‘lîl) of divine acts concerning man. Many theologians maintain that religious rulings and propositions can only exist with revelation, and all acts of Almighty God have been/will appear according to wisdom and have an inherent purpose, which is a manifestation or justification of divine mercy. On the other hand, some theologians and the Mu’tazila in particular claim, considering the necessariness and priority of some rational values and judgments, that the existence of inherent wisdom and purpose in all divine acts is obligatory for Almighty God. They assert that divine wisdom and justice can only be realised in this way, or otherwise there will be meaninglessness (absurd). The husn-qubh approach of the Mu’tazila went through two different phases (subjective, relative) in historical process, and each was defended with different arguments. In addition to employing the arguments of divine wisdom and justice very often, theologians of the Mu’tazila school also resorted to some rational and textual proofs to justify divine acts with some affairs for man. While the Mu’tazila shared the same views with the Asharis and Maturidis about the ontological source of inherent values in acts, they thought differently on the epistemological source of these values. This study addresses all these issues by referring to first-hand sources, and seeks to demonstrate, in an objective manner, the points on which the Mutazila agreed or disagreed with the Asharis and Maturidis.

___

  • Bâkıllânî, Ebû Bekr Muhammed b. Tayyib. Temhidü’l-evâil ve telhisu’d-delâil, thk. İmadüddîn Ahmed Haydar. Beyrut: Müessesetü’l-kütübi’s-sakâfiyye, 1987.
  • Beyâzîzâde, Kemâlüddîn Ahmed Efendî. İşârâtü’l-merâm min ibârâti’l-İmâm. thk. Yûsuf Abdürrezzâ. İstanbul: Dârü’l-kitâbi’l-İslâmî, 1949.
  • Cemil, Salîba. el-Mu‘cemü’l-felsefî. Beyrut: Dârü’l-kitabi’l-Lübnanî-Mektebetü’l-medrese, 1982.
  • Cüveynî, İmâmü’l-Haremeyn Abdülmelik b. Abdillah. el-İrşâd. thk. As‘ad Temîm, 2. Baskı. y.y.: Müessesetü’l-kütübi’s-sakâfiyye, 1992.
  • Cüveynî, İmâmü’l-Haremeyn Abdülmelik b. Abdillah. el-Akîdetu’n-Nizâmiye. 2. Baskı. Mısır: Mektebetü’l-imân, 2006.
  • Desûkî, Muhammed b. Ahmed Arafe. Hâşiyetu’d-Desûkî alâ Ümmi’l-Berâhîn ve Şerhiha. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1971.
  • Devvânî, Ebû Abdillâh Celâlüddîn Muhammed. Şerhü’l-Akâidi’l-Adudiyye. y.y.: 1270.
  • Ebü’l-Hüseyn el-Basrî. Muhammed b. Alî b. Tayyib. el-Muʿtemed fî usûli’l-fıkh. thk. Muhammed Hamîdüllah Dımaşk:1965.
  • Eş‘ârî, Ebü’l-Hasen Alî b. İsmâîl. Makâlâtü’l-İslâmiyyîn. thk. Muhammed Muhyiddîn Abdülhamîd. Kahire: Mektebetu’n-nahdati’l-Mısriyye, 1950. Görgün, Tahsin. “Hüsün-Kubuh Meselesi (Kadı Abdülcebbar’ın Yaklaşım Şeklinin Tahlilî Bir Tasviri veya Toplumsal Varlığı Sürdürmenin Ma‘kul Yolları Üzerine Bir Araştırma). İslâm Araştırmaları Dergisi, Sayı 5, yıl, (2001):59-108.Hâmidî, İsmâil b. Musa. el-Havâşî ala Şerhi’l-Kübrâ. Mısır: Matbaatu Mustafa el-Halebî, 1936.
  • Hayyât, Ebü’l-Hüseyn Abdürrahîm b. Muhammed b. Osmân. el-İntisâr ve’r-red ala İbni’r-Ravendî. thk. Muhammed Hicazî. Kahire: Mektebetü’s-sakâfetu’d-dîniyye, ts.
  • İbn Kayyim, Şemsüddîn Muhammed b. Ebî Bekr. Miftâhu dâri’s-sa‘âde. Beyrut: Dârü’l-kütübi’l-ilmiyye, 1998.
  • İbnü’l-Hümâm, Kemâlüddîn Muhammed b. Abdilvâhid. el-Müsâyere fî ilmi’l-kelâm. thk. Muhyiddîn Abdülhamîd. Lübnan: Dâru Bibliyon, 2005. İbnü’l-Melâhimî, Mahmûd b. Muhammed. el-Mu‘temed fi usûlî’d-dîn. thk. Madelung Wilferd. Tahran: Muessese-i mutalaat-i İslâmî, 1390.
  • Îcî, Adudüddîn Abdurrahman b. Ahmed. el-Akâidü’l-Adudiyye. Beyazıt: Matbaatu’ş-şerîketi’s-sahafiyye, 1310.İsnevî, Ebû Muhammed Cemâlüddîn Abdürrahîm. Nihâyetu’s-sûl fî şerhi Minhaci’l-usûl. Beyrut: Alemü’l-kütüb, ts.
  • Kâdı Abdülcebbâr, Ebü’l-Hasen Kâdı’l-kudât Abdülcebbâr b. Ahmed. el-Muğnî fî ebvâbi’t-tevhîd ve’l-adl. thk. Mahmud Kasım. y.y.: ts.
  • Kâdı Abdülcebbâr, Ebü’l-Hasen Kâdı’l-kudât Abdülcebbâr b. Ahmed. el-Muhît fi’t-teklîf. thk. Ömer Seyyid Azmî. Kahire: eş-Şeriketü’l-Mısriyye, ts.
  • Kâdı Abdülcebbâr, Ebü’l-Hasen Kâdı’l-kudât Abdülcebbâr b. Ahmed. el-Muhtasar fî usûli’d-dîn. thk. Muhammed Amara, 2. Baskı. Kahire: Dârü’ş-şurûk, 1988.
  • Kâdı Abdülcebbâr, Ebü’l-Hasen Kâdı’l-kudât Abdülcebbâr b. Ahmed. Şerhu Usûli’l-Hamse. thk. Abdülkerim Osman. Kahire: Mektebetü’l-üsre, 2009.
  • Kandîl, Muhammed. el-Esâs fi’t-tahsîn ve’t-takbîh. Kahire: Mektebetu Külliyeti Usûli’d-dîn, ts. Mahmûd, Ebû Dakîka. el-Kavlu’s-sedîd fî ilmi’t-tevhîd. thk. Ivadullah Câd Hicazî. y.y.:, ts.
  • Mâtürîdî, Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed. Kitâbu’t-tevhîd. thk. Fethullah Huleyf. İstanbul: el-Mektebetü’l-İslâmiyye, 1979.
  • Mekkî, Diyâüddîn. Nihâyetü’l-merâm fî dirâyeti ilmi’l-kelâm. Tahran: Müessese-i mutâlaât-i İslâmî, 1391.
  • Muhammed Şerif, Ahmed. Fikretu’l-kanuni’t-tabîî inde’l-Müslimîn. 2.Baskı, Erbil: Aras, 2011.
  • Muktarah, Takıyyüddîn. Şerhü’l-İrşâd. Kahire: Camiatü’l-Ezher, 1989.
  • Nîsâbûrî, Ebû Reşîd Saîd b. Muhammed. Mesâil fi’l-hilâf beyne’l-Basriyyîn ve’l-Bağdâdiyyîn. thk. Ma‘n Ziyade ve Ridvan Seyyid. Trablus: Ma‘hedü’l-inmâi’l-Arabî, 1979.
  • Özdemir, İbrahim. Fıkıh Usûlünde Ta‘lîl Tartışmaları (IV-VIII. Asırlar). İstanbul: Rağbet Yayınları, 2016.
  • Râzî, Fahrüddîn Muhammed b. Ömer. Şerhü’l-İşârât. İstanbul: Dârü’t-tiba‘ati’l-Âmire, 1290.
  • Sadrüşşerîa, Ubeydullah b. Mes‘ûd. Ta‘dîlü’l-ulûm. http://wadod.org/vb/showthread.php?t=6960, vr. 171-172. (Erişim: 10.02.20019).
  • Sâfî, Muhyiddîn. “el-Hüsnü ve’l-kubhu akliyyân em Şer‘iyyân”, Mecelletü Usûliddîn, Sayı: 2 (1984):9-47.
  • Şehristânî, Muhammed b. Abdilkerîm. Nihâyetü’l-ikdâm fî ilmi’l-kelâm. tsh. Alfurd. Kahire: Mektebetu’s-sakâfeti’d-dîniyye, ts.
  • Teftâzânî, Sa‘düddîn Mes‘ûd b. Fahriddîn Ömer. Şerhü’l- Makâsıd. thk. Abdurrahman Umeyre. 2. Baskı. Beyrut: Âlemü’l-kütüb, 1998.
  • Zemahşerî, Mahmûd b. Ömer. el-Minhâc fî usûli’d-dîn. thk. Sabine Schimidtke. 1. Baskı. Beyrut: ed-Dârü’l-Arabiye li’l-ulûm, 2007.