Yesevi Tarikatının Devlet Yönetiminden Uzaklaştırılmasıyla Türk Devlet Yönetim Sisteminin Çöküşü

Öz Türkler, bilindiği üzere, Dinler Tarihinde “Gök Tanrı” denilen geleneksel dinleri olmasına rağmen, değişik yer ve zamanlarda Budizm, Konfüçyüsçülük, Maniheizm, Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam gibi farklı dinleri kabul etmişler, ancak bütün bu dinlerde geleneksel birçok inanç ve uygulamalar, örf ve adetlerini devam ettirmesini bilmişlerdir. Bu gelenekler arasında günlük yaşam yanında devlet ve siyaset ile ilgili birçok anlayış bulunmaktadır. Türklerin İslam’ı kabul etmelerinde Hoca Ahmet Yesevi’nin önemli bir yeri bulunmaktadır. O, derslerinde ve kitaplarında hep Türk dili ile kültürünü, kurmuş olduğu tarikat ile özdeşleştirmiştir. Türklük böylece, bu tarikat dairesinde varlığını sürdürmüş ve dolayısıyla Türk devletlerinin duygu ve düşünce birliği etrafında yücelmesi ve güçlenmesini sağlamıştır. Türklerin manevi-kültürel varlığının yeniden inşa etmesini Müslüman Arap çevresi ve Harizm beyleri pek hoş karşılamamışlar ve Yesevi’yi ve kareketini engelleyip yok etmek için çok uğraşmışlardır. XIV. yüzyılın ortasından itibaren Yesevi tarikatına karşı Altın Ordu hükümdarları tarafından siyasi mücadele başlatılmıştır. Bu olaylar Altın Ordu devletinin çöküşüyle sonuçlanmış ve Yesevilik unutulmuş ve sonuçta Türk devletlerinin yardımcı unsuru olmaktan çıkmıştır. Buna bağlı olarak da Avrasya ve Orta Doğu’daki Türk devletleri bilimde ve teknikte geri kalmışlar ve felsefelerini değiştirmişlerdir.

___

ÜNAL, Mustafa (2017). “Hoca Ahmet Yesevi’de Geleneksel Türk-İslam Kimliğinin Temelleri”, Hoca Ahmet Yesevi’yi Anmak ve Anlamak Sempozyumu, 18 Mayıs 2017 Kayseri.