Leyla Yıldız, Safevî Döneminde Tebrîz: Kentsel Mekânda Dönüşüm Süreçleri (1501-1736), Türk Tarih Kurumu, Ankara 2021, XX+727 s., [14] s. (eser sonu illüstrasyon), [1] katlı harita, 209 illüstrasyon. [Kitap Tanıtımı]

Tebrîz gibi, Osmanlı İmparatorluğu’nda, kaybı ile ünlü Lâle Devri’ni kapatmakla kalmayıp Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın katli ve III. Ahmed’in tahttan indirilmesi ile neticelenen Patrona Halil isyanını tetiklemiş bu derece önemli bir şehre dair, titizlikle hazırlanmış bir kent monografisi için bu kadar beklemiş olmamıza şaşırmamalıyız. Yıldız’ın 2019 yılında tamamladığı doktora tezinin gözden geçirilmiş şekli olan Safevî Döneminde Tebrîz’in iki yılı aşkın bir süreyi kapsadığını bildiğimiz yayın süreci bir yana, aslında onun da “Giriş” bölümünde, “Tebrîz Literatürü” başlığı altında belirttiği üzere, söz konusu eksikliğin başlıca nedeni İran’daki arşiv malzemelerine erişimin güçlüğüdür. İran dünyasında merkezin bir şehirden diğerine sürekli taşınma eğilimi, hâliyle, bir taraftan hiçbir şehrin daimî surette bir politik, ekonomik ve kültürel merkez olma statüsünü koruyamamasına yol açarken, diğer taraftan da tarihi kaynaklarda sıkça rastlanan ciddi bir yetersiz belgeleme ile neticelenmiştir. En nihayetinde kaynaklar, büyük oranda, Orta Doğu’da şehirlerin modern öncesi dokularını hâlâ az çok koruduğu 1950’lerden önce yetişmiş araştırmacıların İran şehirlerinde gerçekleştirdikleri, sistematik olmayan alan çalışmalarından elde edilmiş sınırlı verilerden ibarettir; bu ise yine Yıldız’ın dile getirdiği gibi, günümüzde çoğu araştırmacının her bakımdan üstesinden daha kolay gelebileceği Arap ve Osmanlı dünyası hakkında araştırma yapmayı yeğlemesinin, dolayısıyla İran dünyası hakkında literatürdeki büyük boşluğun temelinde yatan esas neden gibi görünmektedir.