Eski Çağ Ankara'sında Aphrodite Kültü

Ankara'nın Eski Çağ tarihinin bir kolunu da din tarihi teşkil eder. Önemli ve ilgi çekici olan bu bölümü aydınlatmak için, Eski Çağ yazarlarının eserlerinde hiçbir kayıt mevcut değildir. Bu sebepten Ankara’nın din tarihini incelemek istediğimiz zaman ilk elden kaynaklara, yani yazıt ve sikkelere başvurmamız gerekmektedir. Bu husustaki yazıt malzemesinin az ve yetersiz olmasına karşılık, Ankara'nın tanrı ve tanrıçalarını bize çeşitli şekil ve karakterde aksettiren sikkeler çok ve çeşitlidir, öyle ki bu malzeme sayesinde şehrin bütün panteonunu tesbit etmek ve hattâ bu tanrı ve tanrıçaların hangi kültür tabakalarına ait olduklarını da ortaya koymak mümkün olmaktadır. Bu konu şimdiye kadar ayrı bir şekilde ele alınarak işlenmiş değildir. Fakat bu konu ile ilgili genel bilgiyi, şehrin tarihini etraflı olarak araştırmış bulunan Prof. Afif Erzen'in "İlk Çağda Ankara" adlı kitabında bulmak mümkündür. Bizim bu yazı ile açıklamak istediğimiz husus ise, "Eski Çağ Ankarasında Aphrodite kültü" meselesidir. Adına ne Ankara hakkında bilgi veren Eski çağ tarihçilerinde, ne de bu şehre ait yazıtlarda hiç rastlamadığımız bu tanrıçaya Ankara'da da ibadet edilmiştir ki, bunu Aphrodite'nin sikkeler üzerindeki tasvirlerinden anlamaktayız. Araştırmalarımıza esas teşkil eden ve hepsi Roma İmparatorluk devrine ait olan sikkelerin sayısı ancak dörttür ve bunlar iki kısımda toplanmaktadır: 1- Bu sikkelerde Aphrodite, arkeolojide Anadiyomene adı verilen Aphrodite tipine bağlı bir tip şeklinde, 2- Bir unikum olan ve Viyana meskûkat kolleksiyonunda saklanmakta bulunan sikkede olduğu gibi, yüzen bir Aphrodite şeklinde görünmektedir.

Keywords:

Anadyomene,