Anadolu Selçuk Sanatında Ejder Figürleri

Uzak doğunun, Çin sanatının tipik hayvanı ejderler farklı bir stil ve semboller dünyası ile ilgili olarak Selçuk sanatına da girmiştir. Anadolu Selçuk sanatında ejder figürleri oldukça yaygındır. Bilhassa taş ve alçı kabartmalarda görülürler. Ejderlerin genellikle çift teşkil etmesi, birçok örneklerde aslan ve sfenks kuyrukları veya çift başlı kartalların kanat uçlarında yer almaları, bazen de insan başı, boğa başı veya hayat ağacı ile birleşmeleri dikkati çeken özelliklerdir. Takvim hayvanı ve gezegen sembolü olarak kullanılan ejderler daha da girift bir gurup meydana getirirler. Selçuk ejder kabartmalarının müşterek tipik özelliği uzun tutulan gövdelerin genellikle düğümler meydana getirerek uzanması ve her iki uçta birer başla son bulmasıdır. Bazı örneklerde çift baş yerine karşılıklı iki ejder verilmiştir. Selçuk ejderlerinde baş tipi müşterektir, sivri kulaklar, iri badem gözler, açık ağızda aşağı ve yukarı doğru helezoni bir kıvrılma meydana getiren çeneler dikkati çeker. Ağızlarda sivri dişler ve genellikle çatal diller görülür. Başlardan biri genellikle gövdeyi ısırmaktadır. Esas baş gövdeyi ısırmayan baştır. Burada bir çift ayak ve buna bağlı üst kısımları volutla son bulan bir kanat yer almaktadır. Kanat, bacak adelelerini çevreleyen bir hatla birleşir. Ejderlerin bazılarında hemen başın arkasında da aynı şekilde volutla son bulan çerçeveleyici bir hat dikkati çeker. Selçuk ejderleri arabesk veya düz zemin üzerinde görülebilir. Bütün kabartmalarda tam profilden tasvirle karşılaşmaktayız.