Ahmet Vefik Paşa

Memleketimizde eşine az rastlanılan mühim şahsiyetlerden biri olan Ahmed Vefik Paşa, Tanzimat devrinde yetişen mütefekkirler arasında mümtaz bir yer alır. Dürüst, zeki, Şark ve Garb lisanlarının birçoğuna hakkıyle vakıf, müfrit bir milliyet-perver, çağdaşlarına göre geniş malumata sahip olan bu alim ve san'atkarımız hakkında bu güne kadar yazılan eserlerde umumiyetle resmi hal tercemesi ve ahlaki hususiyetleri üzerinde durulmuştur. Vefat münasebetiyle gazete ve mecmualarda çıkan hal tercemesi, önce Süreyya Bey tarafindan Sicill-i Osmani‘de, daha sonra torunu Fahrünnisâ Hanım'ın kalemiyle zurefâ'da biraz genişletilerek ele alınmış, ikincide hususi hayatından da bahsolunmuştur; fakat resmi hal tercemesini ilk defa esaslı surette, merhum İbnü’l-Emin M. Kemal İnal, Evkaf-ı hümayân Nezareti'nin Tarihçe-i Teşkilâtı adlı eserinde yazmış, Son Sadr-ı a`zamlar'ın Ahmed Vefik Paşa bahsinde bazı ilavelerle, tashih, vesikaların da neşri süretiyle onun resmi hayatını geniş olarak canlandırmıştır. Ancak, bütün bu neşriyatta, bunlardan faydalanılarak yazılan İsmail Hikmet'in ve Zeki Pakalın'ın Ahmed Vefik Paşa isimli kitaplarında, alim ve san'atkâr tarafi, eserleri ve hususiyetleri, bu bakımdan şöhretine dair verilen bilginin çok yetersiz olduğu görülür. Esasen bizi, hakkında eserler neşredilen Vefik Paşa'ya dâir bu makaleyi yazmağa sevkeden de, bu sahadaki tedkiklerin noksanliğ'ı oldu.