Öz Geçmişin ve günümüzün teknolojik olanaklarından yararlanılarak yapılan sınır duvarları, ülkelerin aslında kendi sınırlarını koruma içgüdülerinin birer eseridir. Bu çalışma, ülkelerin sınırlarının kontrolünü güçlendirmeye yönelik inşa ettikleri güvenlik duvarlarını,  kullanılan malzeme ve yapım teknikleri bağlamında geçmişten günümüze ele almakta ve mimari açıdan ülkelerin sınır duvarlarını neden ve nasıl yaptıklarını kronolojik bir sırayla incelemektedir. Yüzyıllardan beri birçok uygarlıkta duvarların yapımı yoluyla sınırların kontrolünü güçlendirmeye yönelik faaliyetler süre gelmektedir. Sınır duvarları, modern çağdan önce işgal ve saldırı tehditlerine karşı askeri amaçlarla yapılmış ve genellikle engebeli dağlık tepelerde ya da ıssız bozkırlarda yerel olarak temin edilebilen yapı malzemeleri ile inşa edilmişlerdir. 20. yüzyıldan günümüze kadar ise büyük ölçüde kentsel bir çevrede ve sadece bir şehir ve bir ülkeyi değil aynı zamanda zıt iki ideolojik, politik, askeri, ekonomik ve kültürel bloğu birbirlerinden ayırmak için kullanılmaktadırlar.  Yeni bin yılın başlangıcında giderek sınırların ortadan kalktığı global bir dünya oluşacağı tahmin edilmektedir. Buna rağmen, yasadışı göç ve terörle mücadele ile yaşanan güvenlik endişeleri nedeniyle dünya genelinde yeni birçok duvar inşa edilmesi planlanmaktadır. Sonuç olarak, gelişen teknoloji ile birlikte yapım teknikleri ve kullanım amaçları değişse de "duvar" geçmişten günümüze uluslararası ilişkilerin temelinde yer almaktadır.