Judith Shklar ve Korku Liberalizmi

Judith Nisse Shklar, Türkiye’de ne akademik ne de entelektüel camiada yakından tanınıyor. Oysa, oldukça sıradışı ve renkli fikirleriyle Shklar, hem siyaset teorisine hem de liberal literatüre önemli katkılar sağlayabilecek bir isimdir. Bu çalışma, Shklar’ın ve görüşlerinin kısaca anlatılmasını ve tanıtılmasını amaçlamaktadır. Makalede, korku liberalizmini odağa almak suretiyle Shklar’ın görüşleri ele alınmaya çalışılmıştır. Shklar, ütopyacı düşünce biçimlerinin yarattığı hayal kırıklığının ardından, gerçekçi ve mümkün bir özgür toplumun ilkelerinin arayışına girişmiştir. Ona göre, insan için bir summum bonum değil, bir summum malum arayışı doğru bir başlangıçtır. Shklar aradığı ilhamı, Montaigne’de bulmuş ve siyasetin merkezine en büyük kötülük olarak zulmü/korkuyu yerleştirmiştir. Zulüm ve korku, asimetrik güç ilişkisinin olduğu her durumda ortaya çıkabilir. Ancak, modern toplumlarda güç asimetrisi en fazla devlet-vatandaş arasındaki ilişkide kendini gösterir. Formel veya enformel olsun, devlet, sahip olduğu zor ve ikna aygıtlarıyla muazzam bir güce sahiptir. Diğer taraftan, devlet bu gücü sayesinde zulüm yapanları cezalandırma tehdidinde bulunarak, bireylerin zulme uğramasını engelleyebilecek bir yapıdır. Devletin meşru zor kullanma yetkisi; zulüm ve korkunun engellenmesi, zulüm ve korkunun yol açtığı adaletsizliklerin telafi edilmesi için kullanılabilir. Bu işlev için, devletin hukuk ile sınırlandırılması gerekir. Devletin bireylerin iyi hayat anlayışlarına müdahale etmek veya onlara kapsamlı bir ahlak anlayışı kazandırmak gibi bir yetkisi yoktur.

___

  • Referans 1 Ashenden, Samantha&Hess, Andreas (2016), “Totalitarianism and justice: Hannah Arendt’s and Judith N. Shklar’s Political Reflections in Historical and Theoretical Perspective”, Economy and Society. 45 (3-4): 505-529.