İslam Mezhepleri Tarihi’ni küresel ilmi disiplin olarak, belki de en isabetli ifade edecek, isim “Siyasal Teoloji” olabilir. Çünkü her şeyden önce İslam Mezheplerinin tarihi, adı üzerinde olduğu gibi tarih ile, yani hadise ve pratik ile içiçedir. Hadisenin fikirsiz cerayan etmesi ve meydana gelmesi imkansızdır. Ayrıca bir realite olarak, İslam Mezhepleri’nin ekseriyetle ve ağırlıkla fikren ya da pratik olarak siyasete müdahil oldukları ve bu alanlarda fikirsel ya da pratiksel ürünler verdikleri gerçeği, yeterli araştırmalar tarafından yeterince ispat edilerek ortaya konmuştur. Bu tarih, aynı zamanda onların siyasal düşüncelerinin de tarihidir. İslam Mezhepleri’nin siyasal düşüncesini isabetle tespit etmek ve doğru anlayabilmek için, İslam’ın birinci kaynağı olan Kur’an’ın, dolayısıyla ve mecburen, onun, son halkasını oluşturduğu Semavi dinlerin, geriye ve kaynağa doğru giderek, Kitapları olan İncil ve Tevrat’ın siyaset düşüncesine vakıf olmamızın kaçınılmaz olduğu anlaşılmaktadır. Semavi dinlerin siyaset düşüncesinin, belki de daha sonraları beşerî (Batı) felsefesinin birinci derecedeki dayanağını ve kaynağını bize öğretecek olan konunun başlığı, “Semavi Kitaplar’da Siyasal Egemen Tanrı” dan başkası olamazdı. Bu nedenle ve aynı zamanda bir örnek olmak üzere, bu üç Kitab’ın bu düşüncesini Siyasal Teoloji disiplinin metodolojisi ile yani; fikri, tarihiyle birlikte mukayeseli, eleştirel ve analitik olarak incelemeye çalıştık

Political Theology: Political Sovereign Deity in the Semitic Scriptures; The Hebrew Bible, The New Testament and The Qur’an (I)