40 yıldan uzun bir süredir iniş çıkışlarla devam etmekte olan Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri 1999 yılında Helsinki Zirvesinde alınan ve Türkiye için resmi adaylık statüsünün tescilini ifade eden kararla yeni bir döneme girmiştir. Bu makale çerçevesinde, söz konusu ilişki, katılım öncesi stratejinin kendine özgü unsurları olan "Katılım Ortaklığı Belgesi", "Ulusal Program" ve "İlerleme Raporları" bağlamında incelenmektedir. Bu çerçevede, makalede, söz konusu hukuki belgelerin üyelik müzakerelerine başlamanın ön koşulunu oluşturması bakımından sadece Kopenhag siyasi kriterleri ile ilgili kısımları ele alınmaktadır. Bu belgelerin hukuki ve teknik açıdan incelenmesi aracılığıyla, Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerine, özellikle 1990'ların başından bu yana damgasını vuran tarafların anlayış, değerlendirme, siyasi irade ve niyetlerinde gözlenen farklılaşma olgusu ortaya konmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede, ilişkiler açısından önemli bir merhale oluşturması beklenen Aralık 2002 Kopenhag Zirvesi'nden çıkabilecek olası karara da ışık tutulmaya çalışılmaktadır.