Tirant lo Blanc’ta Müslüman Araplar, Türkler ve İstanbul

Ben/ Biz kavramlarını inşa etmek için öteki ile bunlar arasına net bir sınır çizmek gerekir. Söz konusu sınır oluşturulurken, bir grubun kendi ile ilgili yargılarının yanı sıra öteki ile ilgili yargıları da yavaş yavaş şekillenir. Bunlardan bazıları gerçek ya da doğru olduğuna bakılmaksızın öteki hakkında genellenmiş yargılara dönüşür. Toplumun ve bireylerin düşüncesini şekillendirmede önemli bir unsur olan bu yargılar, olumlu veya olumsuz olarak karşımıza çıkar. Aynı zamanda yargıların nasıl oluştuğu da oldukça önemlidir. Zira kişinin kendine ait deneyimlerinden yola çıkarak oluşturduğu yargılar ile başkası tarafından resmedilenler arasında da fark bulunur. Elbette toplum ve bireylerin kendileriyle ilgili yargıları da vardır ve bunlar da ben/biz resmine katkı sağlamaktadır. Bu noktada öz kalıp yargılar, hetero kalıp yargılar ve meta kalıp yargılar arasındaki fark göze çarpmaktadır. Bu çalışmada daha önce hiç İstanbul'da bulunmamış İspanyol yazarlar Martorell ve Marti Galba’nın Tirant lo Blanc adlı eserlerinde geçen kalıp yargılar incelenmekte ve Hıristiyanlarla ilgili yargıların yanı sıra Müslüman Araplar, Türkler ve İstanbul hakkında yazdıkları da analiz edilmektedir. Bu bağlamda eserden örnekler sunularak yazarların ve eserin kurgu kahramanlarının ifadeleri değişken kalıp yargılar çerçevesinde değerlendirilmektedir.

Muslim Arabs, Turks and Istanbul at Tirant lo Blanc

In order to construct the concepts of I/We, it is necessary to draw a clear boundary between them and the other. While this boundary is being established, a group's judgements about the other as well as its own judgements about itself gradually take shape. Some of these turn into generalised judgements about the other, regardless of whether they are true or not. These judgements, which are an important element in shaping the thinking of society and individuals, appear as positive or negative. At the same time, how judgements are formed is also very important. Because there is a difference between the judgements formed based on one's own experiences and those portrayed by others. Of course, society and individuals also have judgements about themselves and these also contribute to the picture of me/us. At this point, the difference between self stereotypes, hetero stereotypes and meta stereotypes stands out. This study analyses the stereotyping in Tirant lo Blanc by Spanish writers Martorell and Marti Galba, who have never been to Istanbul before, and also examines the stereotypes about Muslim Arabs, Turks and Istanbul in addition to the stereotypes about Christians. In this context, examples from the novel are presented and the expressions of the authors and the fictional heroes of the work are evaluated within the framework of variable stereotypes.

___

  • ESPADALER, Antön Ma., Literatura Catalana, Taurus, Madrid 1989.
  • KUMRULAR, Özlem, Avrupa’da Türk Düşmanlığının Kökeni. Türk Korkusu, Doğan Kitap, İstanbul 2008.
  • MARTORELL, Joanot; Galba, Marti Joan de, Tirant lo Blanc, Alianza, Madrid 2006. MEXÎA, Pedro, Silva de Varia Leccion., 1673, 11 Kasım 2022 tarihinde erişildi: https://archive.org/details/silvadevarialecc00mex
  • PERK, Derya, “Osman Engin'in "Deutschland Allein Zu Haus" ve Hatice Akyün'ün "Einmal Hans Mit Scharfer Soße" Eserlerinde Kalıp Yargılar”. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi, 59.2 2019, 758-77.
  • ŞİMŞEK, Ali; Eroğlu, Ömer, Davranış Bilimleri, Eğitim Kitabevi, Konya 2013.
  • ULU, Yavuz Sinan, Türk Romanında Kimlik İnşası, İlbilge Yayıncılık, Ankara 2020.