İBN SÎNÂ’NIN KISA HAYAT HİKAYESİ VE HIFZI SIHHAT (SAĞLIĞI KORUMAK)

Bu makalede İbni-i Sînâ’nın kısa bir hayat hikayesi ve onun yayınlanmamış hıfzıssıhha risalesi yer almaktadır. Batı dünyasının “Avicenna” olarak tanıdığı Ebu Ali Hüseyin, Buhara yakınındaki Efşene kasabasında doğmuştur. Babası Sina oğlu Abdu-l lah, Belh’li olup Şaman oğullarından ikinci Nuh zamanında Buhara’ya gelen güvenilir bir tüccardı. Annesi aynı kasabadan Yıldız isimli bir Türk kadınıydı. İbn Sînâ’nın Ata adı Sina olup dedesinin dedesi de bunu kullanıyordu. Sina ne Arapçada ne de Farsçada isim olarak kullanılmayıp Uygur Türkçesinde kullanıldığı ve “zengin adam” anlamında olduğu Günaltay’ın araştırmalarıyla belirlenmiştir. İbni-i Sînâ İbni Sina çok iyi bir eğitim görmüş ve genç yaşta hekim olarak çalışmaya başlamıştı. Aslında zamanının tüm bilgilerine sahip olup, felsefe, mantık, matematik, astronomi, tabiat bilgileri gibi pek çok konuda kıymetli eserleri vardır. Tıp konusunda yazdığı Kanun adlı eseri tıp dünyasının altın kitabı olarak kabul edilip 1500 sene tıp eğitiminde ana kitaptır. Bu kitap beş bölüm olup;1. Cilt (Külliyat el-Kanun)anatomi ve fizyoloji ile ilgilidir. 2. cilt (Müfredat)alfabetik olarak tedavide kullanılan tek tek ilaç maddelerinden bahseder. 3.Cilt (Mualecat): Bu kitapta vücudun baştan ayağa doğru çeşitli organlarında görülen hastalıklarını anlatır. Burada bağırsak hastalıkları, plevra iltihabı, zührevi hastalıklar hakkında ilgi çekici bilgiler yer alır. 4.Cilt (Hummiyat): ateşli hastalıklar, küçük cerrahi, kırıklar, çıkıklar, kızamık, çiçek gibi döküntülü hastalıklara aittir. 5. Cilt: (Mürekkabat veya Akrabadin) Tedavide kullanılan ilaçların reçeteleri ve hazırlanmaları hakkında bilgi verir. İbn Sînâ’ nın tıbbında sağlığı koruma konusuna çok önem verildiğini görüyoruz. O bir hekimdi ve önceliği insanları hastalandırmamaktı. Kendisi Tıbbın tarifinde de sağlığı korumanın tedavi etmek kadar önemli olduğuna değinir. Bu eserinde de; “Tıp biliminin amacı insanı yaratıldığı şekliyle sağlıklı durumda yaşamasını, hastalanması durumunda eski haline döndürülmesini temin etmektir” demektedir. Kanunda bu konuyu geniş olarak işler. Hıfzısıhha risalesi Arapça yazılmış kısa bir risaledir. Yazar İbni Sina’nın öğrencisi olup ona hayranlığını belirtir ve hayır dualarla anar. Bu risalede sağlığın korunmasını 13 bölümde anlatılmıştır. Birinci bölümde Tıbbın Keyfiyetleri ve Unsurlar hakkında bilgi verilir. İkinci Bölümde Beden unsurlarının dengeli olması durumu ve mevsimlerin bedeni etkilemesi hakkında yazılmıştır. Üçüncü bölümde bedenin sağlığı konusunda rol oynayan beslenme, gıdalar ve az yemenin şart olduğu bilgisi verilir. Dördüncü bölümde ağız, dişler ve midenin sağlık konusundaki öneminden bahsedilir. Beşinci bölümde misvak ve diştozları hakkında bilgi verilir. Altıncı bölümde Sporun sağlıktaki yeri ve faydaları hakkında bilgi verilir. Yedinci bölümde hamamda yıkanmak ve sağlıktaki önemli yeri, sekizinci bölümde yemekler hakkında dokuzuncu bölümde içeceklerin sağlıktaki önemi hakkında bilgi verilir. Onuncu bölümde uyku hakkında bilgi verilir ve sağlık için öneminden bahsedilir. On birinci bölümü kan alma ve hacamatın sağlıktaki yeri, On ikinci bölümde ise vücuttaki sıvıların, hıltların bedene etkisi üzerinde bilgi verilir. On üçüncü ve son bölümde ise sağlıklı yaşamak için uygun zamanın seçimi konusunda astrolojinin bedeni nasıl etkileyeceği hakkında bilgi verilir ve "Kelamı nefis olan Şeyh'r-Reis'in risalesi bitmiştir" denilerek risaleye son verilir.