HİTİT DÖNEMİ ANADOLU’SUNDA TIBBÎ FAALİYETLER

M.Ö. 1650-1200 yılları arasında Anadolu’da ilk siyasi birliği kurmuş olan Hititler, bölgeye göç yoluyla geldikleri kabul edilen Hint-Avrupalı kavimlerden biridir. Mezopotamya’nın çivi yazısı sistemini kendi dillerine uygulayan ve Anadolu’yu askeri ve siyasi bir güç altında toplayarak büyük bir devlet kuran bu halkın tıp sahasındaki faaliyetlerinin önemli bir kısmı, ele geçen çivi yazılı Hititçe tabletlerden öğrenilmektedir. Bu konuda bilgi veren yazılı kaynakların başında ise ritüel metinleri, fal ve kehanet metinleri, kanun metinleri ve reçeteler gelmektedir. Hitit tıbbında, hastalık sebebine bağlı olarak farklı tedavi yöntemleri uygulanmıştır. Bu makalede, şimdiye kadar bulunmuş olan yazılı malzemeye ve ele geçen bazı maddi kültür belgelerine dayanılarak Hititlerde hastalıklar, hastalık sebebi olarak görülen unsurlar ve bunların teşhis edilmesi, hastalıklardan korunma yolları, hastalıkları tedavi yöntemleri, hekimler, ebeler ve doğum konuları hakkında genel bilgi verilmiştir. Ayrıca tabletlerde yer alan bazı organ adlarından yola çıkılarak Hititlerin anatomi bilgilerinin düzeyi üzerinde de &kir yürütülmüştür. Hitit ebelerinin doğum sırasındaki, doğum öncesi ve sonrasındaki görev ve uygulamalarından, Hitit hekimlerinin hastalıklar karşısındaki tutumlarından ve uyguladıkları tedavi şekillerinden yararlanılarak Hitit tıbbının seviyesi üzerine bir değerlendirme yapılmıştır. Hititlerin kullandıkları ilaçlar hakkındaki bilgiler, arkeolojik kazılar sonucunda büyük bir kısmı Boğazköy’deki Hitit devlet arşivinde ele geçmiş olan tabletlere dayanmaktadır. Bu tabletler arasında yer alan tıbbi içerikli metinlerde hastalıkların adları veya özellikleri verilmiş ve tedavide kullanılacak ilaçların hazırlanış şekilleri belirtilmiştir. Bu derleme makalede Hitit hekimlerinin, tedavide ilaç olarak kullandıkları drogların yanı sıra, hastalık sebeplerini anlamak için kullanılan fal ve kehanet metotlarından örneklere de yer verilmiştir. Sonuç olarak Hitit krallığı zamanında, M.Ö. 2. bin yılda Anadolu’da karşımıza çıkan tedavi uygulamalarına dayanılarak, tıbbi faaliyetlerin genel değerlendirmesi yapılmıştır.