Türk Minyatürünün en önemli özelliği gerçeği yansıtmasıdır. Süsleyiciliğinin yanında kuvvetli bir anlatım gücü kendine has estetik görüşe sahip olarak asırlarca değişik üsluplarda gelişimini sürdürmüştür. Tarihi birer belge niteliğine sahiptirler. Bu nedenle minyatürler, sanat olarak yapılmaktan ziyade, kitaptaki konuyu açıklayan, olan olayları, törenleri, savaşları, seferleri ve deneysel çalışmaları gerektiğinde ince ayrıntılarla betimleyen, belge niteliğinde yapılan resimlerdir.Grafik illüstrasyon da, aynı anlamda görev üstlenmektedir. Çünkü literatürde izah edici resim anlamına gelmektedir. Kitap içi metinlerin açıklayıcı tanımlarını güçlendirmek ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak için yapılır. Günlük hayatta herhangi bir yerde herhangi bir kayıt cihazı ile kaydedilememiş ancak görgü tanıklarının ifadesine dayalı olarak elde edilen bilgilerin görselleştirilmesini sağlamak için yapılır. Bir grafik tasarım ürünü olan reklam ve iletişim aracı için ürünü tanıtmak ve işlevini görselleştirmek amacıyla yapılır. Konulu illüstrasyonlar,ürüne verilen değeri arttırmak, gizemli kılmak, daha açık-seçik olmasını sağlamak, anlaşılırlığını arttırmak için yapılır.Bu bakımdan grafik illüstrasyon bir uzmanlık alanı olmuştur.Bu tanımlamalardan hareketle araştırmanın amacı, grafik illüstrasyon ile minyatürün aynı anlama geldiğini, dolayısı ile grafik sanatlar içinde olan minyatür ile birlikte Türkiye'de grafik sanatların kökeninin yüzyıllar öncesine dayandığını açıklamaya çalışmaktır.Araştırma, konuya ilişkin literatürün taranması, belge ve bilgilerin toplanması ile belgelerin incelenmesi bağlamında nitel veri toplama yöntemlerinden yararlanılarak gerçekleştirilmiş ve nitel verileri değerlendirme kriterlerine göre değerlendirilerek bulgular elde edilmiş, yorumlar yapılmıştır.Nihai olarak bulgular ve yorumlar çerçevesinde sonuç olarak minyatür ve grafik illüstrasyonun aynı amaca hizmet ettiği söylenebilir. Bu bağlamda Türk grafik tasarım sanatı tarihinin Uygurlarla birlikte başlamış olduğu ifade edilebilir.