Düşünsel Aktarma Aracı Olarak Sinema

Sinemanın başlangıcından günümüze kadar olan süreçte, sinema, bir panayır eğlencesinden, kitleleri etkileyen,yönlendiren bir araç haline dönüşmüştür. Sinemanın üzerine düşünen pek çok kişi sinemayı bir "aktarım aracı" olarak görmüştür. Sinema felsefesi alanında sinemayla neyin ve nasıl izleyicilere aktarılacağı, sinema kuramının en önemli konularından biri olmuştur. Eisenstein ve Tarkovsky de hem yönetmen hem de kurarncı kimlikleriyle kendi kuramiarında bu sorulara yanıt aramışlardırdır. Bu çalışmada, her iki kurarncının bir iletim aracıolarak sinemayı nasıl ele aldığı karşılaştırmalı olarak ele alınmaya çalışılacaktır.