SÜRGÜN VE GÖÇ -BİR SÜRGÜNÜN HİKÂYESİ: FAHRETTİN MURTAZAOĞLU

Türk kültür coğrafyası, ister etnik, ister inanç ve siyasî düşüncelere bağlı olarak sürekli hareket halinde olmuştur. Özellikle 20. Yüzyılın başından itibaren yapılan tehcirler, sürgünler, göçler, adeta bir soykırıma dönüşmüştür. 1951 yılından itibaren dünya kamuoyu tarafından yeni yeni tanımlanan göç ve göç çevresinde oluşan başka kavramlar-yerinden edilmişlik, sürgün, iltica, mülteci, vb.- zaman zaman yasal düzenlemelerin yapılmasını zorunlu kılmıştır. Asya ve Avrupa ile Avrasya bölgesinde yaşayan Türkler, ya gruplar halinde, ya tek tek ya da aileler halinde yerlerinden edilmişlerdir. Yerinden/ yerlerinden edilmişlik kavramı içinde “vatandan edilmişlik” kavramına dikkat çekeceğimiz bu bildiride, Samsun-Batum-Omsk; Omsk-İstanbul-Trabzon-Samsun hattında bir “vatandan edilmişlik!”e maruz kalmış aile, ailenin hayat tarzı ve geliş gidişlerde yerleştikleri/ yerleştirildikleri kültür alanındaki kültür ve yaşamak istedikleri Türk kültürünü yaşama halleri ele alınacaktır.

___

  • .