Hatay’ın Türkiye’ye katılımı, “Kırk asırlık Türk yurdu, düşman elinde esir kalamaz” diyen Atatürk’ün belirleyip son aşamasına kadar bizzat yürüttüğü, yaklaşık yirmi yıl süren uluslararası bir mücadele sonucunda gerçekleşen Cumhuriyet tarihimizin en önemli sınır değişikliğidir. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anavatan’dan ayrı kalan Hatay, 29 Haziran 1939’da Hatay Meclisi’nin aldığı kararla Türkiye’ye katılıncaya kadar çözülmesi gereken bir sorun olarak Türkiye’deki herkesin en önemli gündemi olmuştur. Dönemin gazeteleri, Hatay (Sancak) sorununu en başından itibaren yakından takip ederek süreçle ilgili her tür gelişmeye gerek haber gerekse köşe yazısı olarak yayınlarında sıkça yer vermişlerdir. Bu bağlamda, o dönemde en çok okunan, en etkili gazetelerden biri olan Cumhuriyet gazetesinin bu konuya yaklaşımı son derece önemlidir. Dolayısıyla, özellikle Hatay’ın Türkiye’ye iltihak kararından sonra Cumhuriyet gazetesinde yer alan haber ve yorumlar, söylemsel bakımdan büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma; Hatay’ın Anavatan’a katıldığı günlerde söz konusu olan gelişmelerin basında hangi boyutuyla ele alındığını, konunun işleniş biçimini ve konuyla ilgili yorumları dönemin en önemli gazetelerinden biri olan Cumhuriyet gazetesi örneğinde ortaya koymayı ve Cumhuriyet gazetesinin konuya yaklaşımını söylemsel boyutuyla yansıtmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda, Cumhuriyet gazetesinin 29 Haziran-29 Temmuz 1939 tarihleri arasında yayınlanan nüshaları taranarak Hatay’ın iltihak kararıyla ilgili haberler ve köşe yazıları, Teun van Dijk’ın eleştirel söylem analizi yöntemi ile incelenmiş, bunların arka planındaki söylem ortaya konulmuştur.

The joining of Hatay to the Turkey which was carried out by Atatürk personally until the final stage with his statement “Forty centuries-old Turkish land cannot be captivated by the enemy”, is the most important border change in the history of our Republic which came true as a result of international struggle that took place approximately twenty years. Hatay, which was separated from the Motherland after The First World War, has become the most important agenda of everyone in Turkey as a problem that should be solved until it had joined to Turkey in June 29, 1939 with the decision that was taken by the Assembly of Hatay. The newspapers of that time frequently included all kinds of progress about the process in their publishing either as news or in columns by following closely the Hatay (Sanjak) problem since the very beginning. In this context, the approach of Cumhuriyet Newspaper, which is the most-read and most efficient newspaper of that time, is extremely important. Thus, news and comments in Cumhuriyet Newspaper, especially after the decision of joining of Hatay to Turkey, carries a great importance discursively. This study, aims to reveal the progresses at issue in the days when Hatay joined to the Motherland in the sample of Cumhuriyet Newspaper, which is one of the most important newspapers of that time, in terms of how it was discussed in the press, the way it was handled and the comments about the issue and aims to reflect the approach of Cumhuriyet Newspaper to the subject in terms of discursive dimension.Within this context, the news and columns about the decision of joining of Hatay were examined by using the critical discursive analysis of Teun van Dijk, by examining the copies that was published between the dates of 29 June-29 July 1939 and the discourse in the background was put forward.