SİYASAL VEYA ASKERİ CASUSLUK SUÇUNUN UNSURLARI BAKIMINDAN “BAŞKA DEVLETLE ANLAŞMIŞ OLMA” ŞARTI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER

Devletler, güvenliklerini sağlayabilmek ve politikalarını kendi belirledikleri bir zeminde yürütebilmek için, dış ilişkiler ve milli güvenlik gibi alanlarla ilgili birtakım bilgi ve belgeleri casusluk faaliyetlerine karşı muhafaza etme ihtiyacı duyarlar. Bu ihtiyacın ürünü olarak devlet sırrı kavramı doğmuştur. Devlet sırrı kavramı, uluslararası hukuk süjeleri tarafından kabul edildiği gibi birçok ülke mevzuatında yer verilen bir kavramdır. Çalışmamız üç bölümden oluşmaktadır. İlk olarak, devlet sırrı tanımlanmış, devlet sırrının mevzuat, doktrin ve yargı kararları ışığında taşıdığı güncel anlam ortaya konulmaya çalışılmıştır. Devlet sırları, her ülkenin tarihi tecrübesi ve risk önceliklerine bağlı olarak farklı yorumlanmaktadır. Kavramın mahiyetinin tam olarak anlaşılabilmesi bakımından mukayeseli hukuktan da örnekler sunulmuştur. Öte yandan devlet sırrı ile devlet sırrı vasfı taşımayan diğer gizlilik dereceli belgelerin ayrımı yapılarak devlet sırlarının kavramsal ve hukuki çerçevesi belirtilmiştir. İkinci olarak, devlet sırlarından bağımsız düşünülmesi mümkün olmayan casusluk kavramı ele alınmış, casusluğa yönelik mevzuatımızda yer alan suç tipleri incelenmiştir. Son olarak, başka bir devletle anlaşmış olma şartının casusluk suçunun unsurları arasında yer alıp almadığı Yargıtay kararları doğrultusunda değerlendirilmiştir.