Aşırı İfa Güçlüğüne İlişkin İçtihat İncelemesi

Öngörülmezlik teorisi, aşırı ifa güçlüğü bakış açısında Türk Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesinde düzenlendi. Mülga Borçlar Kanunu’nda konuya ilişkin genel hüküm yoktu. Yine de sözleşmenin uyarlanması, dürüstlük kuralıyla gerekçelendiriliyordu. Bu çalışmada, didaktik olarak uyarlamanın şartlarına değinmek yerine bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı eleştirilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 138’inci maddesinin mehazı Alman Medenî Kanunu’nun 313’üncü paragrafıdır. Öngörülmezlik teorisinin hizmet ettiği gerçek amaç, ahde vefa prensibine sıkı sıkıya bağlılığın olumsuz sonuçlarını denkleştirici adaletle onarmaktır. Teorinin hizmet ettiği gerçek amacı ayrıntılı açıklamak için, gerek Alman Hukuku’ndan, gerek Fransız ve İsviçre Hukuklarından yardım alınmıştır. Uyarlama taleplerinde Hukuk Genel Kurulu, 2000’li yılların başlarından bu yana, kopyala yapıştır suretiyle tıpa tıp aynı girizgâhı yapmakta; ardından, kendi varsaydığı mütemadiyen ekonomik krizli Türkiye andıyla bu talepleri reddetmektedir. İncelenen somut olayda, Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ve global boyutta yıkıcı etkiler doğuran büyük mortgage krizinin son safhasında, Japonya’da nükleer kaza meydana gelir. Japon Yeni’nin Türk Lirası karşısında aşırı değer kazanmasıyla tüketicinin kredi borcunu ödemesi aşırı güçleşir. Tüketicinin öngörü kapasitesinin global ekonomik kriz ve/veya nükleer kazayı kapsamayacağı aşikârdır. Yargıtay’ın kopyala yapıştır şeklinde yazılan kararlarla bilinçli veya bilinçsiz sürekli bankaları koruması eleştirilmeye muhtaçtır. Bankalara yönelik bu koruma kalkanı, ilk etapta yalnızca ticarî kredileri kapsarken, eleştirilen içtihatla artık, tüketici kredilerine de inhisar etmiştir. Erk olarak bağlı olduğu ülkeyi mütemadiyen ekonomik krizli varsayan ve tacir tüketici ayırımı göz etmeksizin herkese karşı daima bankaları yeğleyen açıkça yanlı ve hükmün amacı bilgisinden yoksun bu tutum en kısa zamanda son bulmalıdır

REVIEW OF A DECISION REGARDING HARDSHIP

The theory of unforeseeability, from the perspective of hardship, is regulated in Article 138 of the Turkish Code of Obligations. In the repealed Code of Obligations, no general rule addressing this concept existed. However, the rule of good faith was considered as a ground for contract adaptations. This research analyzes a decision of the Turkish Supreme Court’s Assembly of Civil Chambers rather than explaining the elements of adaptation in a didactic manner. § 313 of the German Civil Code is considered as the source for Article 138 of the Turkish Code of Obligations. The spirit of the theory of unforeseeability aims to compensate the negative effects that may result from anchoring in the principle of pacta sund servanda by way of using the instrument of balancing justice. In order to explain this spirit in detail, in addition to the German Law, the French Law and Swiss Law were also considered. In cases relating to adaptation claims, the Turkish Supreme Court’s Assembly of Civil Chambers has been making the same justification in its decisions since 2000 and rejecting them on the basis of a presupposed reason that there has always been an economic crisis in Turkey. In the given case, a tragic nuclear accident occurred in Japan, after the outbreak of great mortgage crisis in the USA, which had destructive effects globally. Therefore, it became extremely difficult for the consumer to pay off his credit debt, since the Japanese Yen overvalued against the Turkish Lira. It is obvious that the capability of a consumer to foresee does not include a global economic crisis or nuclear accident. The attitude of the Turkish Supreme Court in this regard, defending interests of banking sector intentionally or unintentionally, must be criticized. At the first step, this legal shield for banking sector was applied only for commercial credits. With the aid of this criticized decision, starting from its effective date, this shield is also applicable to consumer credits. This biased and the ‘ratio legis’- ignoring attitude, which assumes that there is always an economic crisis in Turkey and holds banks above anybody by disregarding the distinction between consumer and merchandiser, must be abandoned.
Ankara Barosu Dergisi-Cover
  • ISSN: 1300-9885
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1942
  • Yayıncı: Ankara Barosu Başkanlığı
Sayıdaki Diğer Makaleler

Kosova’nın Bağımsızlık İlanının Uluslararası Adalet Divanı Kararı ve Self Determinasyon İlkesi Çerçevesinde İncelenmesi

Av. Seçil ŞAHİN

Aşırı İfa Güçlüğüne İlişkin İçtihat İncelemesi

Dr. Özlem TÜZÜNER, Arş. Gör. Kerem ÖZ

“İdari Yargının Görev Alanının Daraltılmasına Yönelik Yeni Bir Girişim Olarak “İnsan Zararları Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevlerine Dair Kanun Teklifi” Üzerine Bir Değerlendirme

Arş. Gör. Serdar YILMAZ

3B Kadastro Nesnesi: Hava Hakkı ve Kat Mülkiyetine Yönelik Gelişim Süreci Analizi

Yakup Emre ÇORUHLU, Osman DEMİR, Okan YILDIZ

Askeri Ceza Hukukunda Başkasının Yaralanmasına ve Ölmesine Sebep Olma Suçu (ASCK m.146)

Gökhan Yaşar DURAN

Ceza Muhakemesi Hukukunda Gözlem Altına Alma

Elvan KEÇELİOĞLU

Türk Demokratik Ceza Hukuku Düzeninde Ur Uygulamalar: (I)–İktidar Partisine Meşru Muhalefetin Terörle İlgili Suçun Konusu Yapılması

Av. Dr. Bülent Hayri ACAR

Kadınlara Yönelik Şiddetin ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesine Dair Ulusal ve Uluslararası Mevzuat (İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun)

Seher KIRBAŞ CANİKOĞLU

Avukatlık Ücret Sözleşmesinde “Maktu” Vekalet Ücreti Öngörülen Bir İş İçin Düzenlenmiş Olan (“600.000 USD+KDV+Stopaj” Ödeneceğini Belirten) Yazılı Avukatlık Ücret Sözleşmesinin Geçersizliği –TBK.’NUN 27/I ve TMK’NUN 2. Maddesine Dayanılarak- İleri Sürülebilir Mi?

Av. Talih UYAR

Futbolcu Menajerliği Sözleşmesi

Hakkı Mert DOĞU