Uluslararası İlişkiler son çeyrek asırda Arap Baharı, Gezi Parkı ve Sarı Yelekliler gibi birçok toplumsal hareketlere tanıklık etti. Bu hareketler her ne kadar ulusal sınırlar içerisinde doğmuş olsa da ulusal sınırların toplumsal hareketler tarafından nasıl aşıldığına ve gelenekselin aksine yeni hareketlerin lidersiz, örgütsüz ve geleneksel medyaya ihtiyaç duymaksızın nasıl ortaya çıkabildiğine örnek teşkil etti. Bu bağlamda toplumsal hareketlerde yaşanan yeni dönüşüm uluslararası ilişkiler, iletişim, sosyoloji gibi pek çok disiplin ve bilim dalı açısından yeni tartışma konularını beraberinde getirdi. Zira bu hareketlerde yeniler öncüllerinin aksine lidere veya siyasi parti-sendika gibi örgütlenme mekanizmalarına ihtiyaç duymadan ortaya çıkmakta; çoğunlukla devlet filtresi ve eşik bekçileri (gatekeeper) kontrolünde olan geleneksel medyanın etkisini azaltarak veya kırarak mesajlarını sosyal medya üzerinden oluşturabilmekte ve bu filtreden azade kitlelere ulaşabilmektedir. Yenilerde yaşanan bu dönüşüm beraberinde çeşitli tartışma sorularını gündeme getirmektedir. Toplumsal hareketler neye göre eski ve yeni olarak sınıflandırılmaktadır? Geleneksel medyada seslerini duyurmakta zorlanan bu hareketler günümüzde nasıl kitlelere ulaşıp lidersiz bir şekilde örgütlenebilmektedir? Selçuk Üniversitesi’nden Dr. Salih Tiryaki tarafından Türkçe yazına kazandırılan Toplumsal Hareketler ve Medya kitabı yenilerde yaşanan bu durumu irdeleyerek konuya dair Türkçe literatüre katkı sunmaktadır.