Sınıraşan Nehirlerdeki Su Uyuşmazlıklarına Farklı Yaklaşımlar: Uluslararası İlişkiler Disiplini Ne Sunabilir?

Su, bireylerin en temel gereksinimi olma ve başlıca ekonomik faaliyetlere kaynaklık etme özelliği ile ulusların devamlılığı için yaşamsal bir kaynaktır. 1970'lerden günümüze dünyada özellikle kurak ve yarı-kurak iklim kuşaklarında yer alan ülkelerin sağlıklı ve yeterli su kaynaklarına ulaşmada karşılaştıkları güçlükler ve giderek artan su kıtlığının sosyal, ekonomik ve politik yaşama olan olumsuz etkileri gözlenmiştir. Öte yandan dünyada çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerin yeraldığı çeşitli bölgeler (Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güneydoğu Asya) ise suyun en kıt olduğu bölgeler olarak tanımlanmıştır. Bu çarpıcı gelişmeler sonucunda, çeşitli disiplinlerden akademisyen ve uzmanlar arasında su kaynakları arz ve talep dengesinin bozulmasının bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek çatışmalarla ilgili süregelen bir tartışma başlamıştır. Bu tartışma çerçevesinde, Uluslararası İlişkiler Disiplininin realizm ve liberalist kurumsalcılık gibi önde gelen teorik yaklaşımları ve uluslararası (liberal) siyasi iktisat gibi alt kollarının temel önermeleriyle bağdaştırılabilecek sınıraşan su kaynakları politikalarına ilişkin üç yaklaşım tanımlanabilir: “Su Savaşları” (Realizm), Bütüncül Su Kaynakları Yönetimi (Kurumsalcılar) ve Sanal Su (Uluslararası Siyasi İktisat). Makale, sınıraşan nehir havzalarındaki su uyuşmazlıklarıyla ilgili bu yaklaşımları Uluslararası İlişkiler Disipliniyle ilişkilendirerek tartışmaktadır.

Contending Approaches to Water Disputes in Transboundary River Basins: What can the Discipline of International Relations Offer?

The vital role of water for human beings and development has received worldwide attention. Through the activities of intergovernmental and nongovernmental organizations since the beginning of the 1970s, much emphasis has been placed on the global status of water, namely water scarcity in absolute terms, and a lacle of access to clean water and sanitation. Under such developments, there has arisen a debate among scholars on the issue of management and utilization of water resources, as well as on the lileelihood of a conflict that would be a result of the worsening situation of water supply and demand. In the debate one can delineate three groups of scholars and experts whose views can be associated with the leading schools of thought in international relations (IR) theory, realism and liberal institutionalism, and international (liberal) political economy. This paper will discuss contending approaches to water disputes in transboundary river basins with particular reference to the discipline of international relations.