TEKKE VE ZAVİYELERİN BALKANLAR’DAKİ ROLÜ VE ÖNEMİ

Türklerde tarikat ve tarikat kuruculuğu denilince akla gelen ilk kişi, şüphesiz ki Ahmet Yesevi Hazretleri’dir. Ahmet Yesevi, yetiştirdiği müritlerini Anadolu’ya göndermiş ve bu müritler Anadolu’nun manevi mimarları olmuşlardır. Halka arasından Anadolu’ya gelen müritlerin sayısı doksan dokuz bin olarak ifade edilmektedir. Ayrıca bu müritlere Horasan erenleri adı da verilmektedir. Her mürit, Anadolu’nun çeşitli yerlerini mesken tutmuş ve bulundukları yerlerde birer tekke veya dergâh inşa etmiştir. Sadece Anadolu ile sınırlı kalmamış, Balkanlarda da birçok tekke ve zaviye inşa ettirmiştir. Bu mistik kurumların (tekke veya zaviyelerin), bunların kurucuları ve yöneticilerinin (pirlerin, şeyhlerin ve dervişlerin) sadece dinî, sosyal ve kültürel yaşamda değil, aynı zamanda siyasal ve ekonomik hayatın düzenlemesinde, siyasi hudutların genişletilmesinde, elde edilen toprakların işletilmesinde ve buna paralel olarak söz konusu toprakların imar ve iskânında da önemli etkileri olmuştur.

THE ROLE AND IMPORTANCEOF DERVISH LODGES AND RETREATS IN THE BALKANS

Ahmet Yesevi was the founder of the first sect in the history of Turks. Ahmet Yesevi sent his disciples to Anatolia and those disciples became the spiritual architects of Anatolia. The number of the disciples is said to have been ninety nine thousand by the people of Anatolia. Those disciples are also called Khorasan Erens (Saint). Each disciples settled in a different place in Anatolia and they established islamic monestaries and dervish lodges in their places. Just not confined to Anatolia, the Balkans, many dervish lodges were built. Those mystical establishments (islamic monastry and dervish lodge) and their administrators (sheikh and founders) had important roles not only in religious, cultural and social lifes but also in regulating political and economical lifes, in expanding political boundaries, in managing the conquered lands and in the process of their developments.