BİR KUVÂ-YI MİLLİYE DESTANI OLARAK CEVAT KÂZIM’IN İNKILÂBIN ŞİİRİ ADLI ESERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

Nazım Hikmet’in Kuvâ-yı Milliye Destanı’ndan tam on yıl önce Cevat Kâzım, İnkılâbın Şiiri başlığı altında bir Kuvâ-yı Milliye Destanı yayımlar. Bu destanın diğer İstiklâl Savaşı’nı anlatan destanlardan ayrılır tarafı Nazım Hikmet’in kaleme aldığı Kuvâ-yı Milliye Destanı gibi bir çerçeve öykü içerisine yerleştirilen öykücüklerden meydana gelişi ve bunların başlıklarla birbirlerinden ayrılmasıdır. Ayrıca Cevat Kâzım’ın İnkılâbın Şiiri, içine yerleştirilen iç başlıklarla, işgallerin ve İstiklâl Savaşı’nın birey üzerindeki etkilerinin gösterildiği tiplemelerle ve İstiklâl Savaşı’nın çizildiği canlı tablolarıyla Nazım Hikmet’in Kuvâ-yı Milliye Destanı’na benzer özellikler sergiler. Cevat Kâzım tarafından kaleme alınan İnkılâbın Şiiri günümüze kadar bir Kuvâ-yı Milliye destanı olarak edebiyat tarihlerinde hak ettiği yeri almaz. Bunun nedeni, bu şiirin başlığında “destan” göstereninin bulunmaması ve başlığından dolayı inkılâbı anlatan bir şiir olduğu izlenimi sunması olarak düşünülebilir. Fakat şiir incelendiği vakit İnkılâbın Şiiri, İstanbul ve İzmir’in işgaliyle başlayıp, İstiklâl Harbi ve ardından yeni kurulan devletin siyasi ve sosyal inkılâplarını anlatan bir süreci ve olaylarını konu alır. Bu destanın günümüze kadar dikkat çekmeyişinin bir diğer nedeni ise Cevat Kâzım’ın Türk edebiyatı içerisinde hemen hemen bütün edebi türlerde eserler kaleme almasına rağmen, günümüze kadar monografisinin hazırlanmaması ve eserleri üzerine derinlikli bir çalışma yapılmamasıdır. Yaşamı hakkında yeteri kadar bilgi bulunmayan Cevat Kâzım asker kökenlidir. Bu nedenle İstanbul’un işgalini, İstiklal Harbi’ni bizzat yaşamış, Anadolu ve İzmir’in işgali karşısında duyumlarını şiir ve hatıralarıyla ortaya koymuştur. Cevat Kâzım şahidi olduğu Anadolu işgallerini ve İstiklâl Savaşı’nı Şehit Yolunda başlığıyla yayımladığı hatıralarında da anlatmıştır. Buna ek olarak yine İstiklâl Harbi’nde tanık olduklarını İnkılâbın Şiiri başlığıyla manzumeleştirmiş ve bu kitaba “Manzum Milli Hatıralar” kaydını düşmüştür.

Analysis of Cevat Kâzım’s Work Titled The Poem of Revolution as a Turkish Revolutionaries Epic Story

Cevat Kâzım had published a poem titled the Poem of Revolution ten before from Turkish Revolutionaries Epic Story written by Nazım Hikmet. This epic story differs from the other epics which tell the Turkish War of Independence as it consists of stories stated in a frame story like Turkish Revolutionaries Epic Story written by Nazım Hikmet and they are divided by subheadings. Likewise the Poem of Revolution displays similarities with the Turkish Revolutionaries Epic Story written by Nazım Hikmet with the help of its sub headings and typecasting that show the effects of invasions and Turkish War of Independence on the individuals as well as its lively portraits which depict Turkish War of Independence. The Poem of Revolution written by Cevat Kâzım just could not have taken its place as a Turkish revolutionaries epic story which it had deserved throughout the literature history. Because of this, there is not an “epic” indication in its title and there is an impression that tells the revolutions because of its title. However, the Poem of Revolution tells the process and events starting from the invasion of Istanbul and Izmir to the political and social revolutions of the newly-founded state as well as Turkish War of Independence. Another reason why this epic story could not attract attention until today is that there was no monography prepared for Cevat Kâzım although he had written so many works almost in every literary genres in Turkish literature and there was no detailed study carried out regarding his works. It is known that Cevat Kâzım has a military background but there is no sufficient information about him. So, he experienced the invasion of İstanbul and Turkish War of Independence. He put forward his feelings about the invasion of Anatolia and İzmir through his poems and memories. Cevat Kâzım also told his experiences about the invasion of Anatolian and Turkish War of Independence in his memories titled On the Road to Martyrisation. In addition, he again told his experiences in Turkish War of Independence in his poem titled the Poem of Revolution and recorded “the Poetical National Memories” in the book as an evidence of this.

___

  • ALTUĞ, Taylan, (2001), Dile Gelen Felsefe, Yapı Kredi Yay., İstanbul.
  • APAYDIN, Dinçer, (2013), “Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinin İlk On Yılında Ortak Yönelişler,” Gazi Türkiyat, Güz, 2013/13: s. 133-155
  • BENSLAMA, Fethi, (2014), İslâm’ın Psikanalizi, çev. Işık Ergüden, İletişim Yay., İstanbul.
  • CEVAT KÂZIM, (1340), Şehit Yolunda, Vilâyet Matbaası, Ankara.
  • _____(1925) İçli Saz, İktisat Kâğıtçılık ve Matbaacılık Şirketi, Ankara.
  • _____(1925), Günahlarım, Ankara Vilâyet Matbaası, Ankara.
  • _____ (1928), Gönül Yaşlarım, Sebat Matbaası, İstanbul.
  • _____(1928), İnkılâbın Şiiri, Türk Neşriyat Yurdu Yayını, İstanbul.
  • ÇAPA, Mesut (1994), “Bir Harbiyelinin Milli Mücadele Yılları”, Ankara Üni- versitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Dergisi, Atatürk Yolu, Cilt: 4, S. 14, s. 144
  • DOLAR, Malden, (2013), Sahibinin Sesi, Psikanaliz ve Ses, çev. Barış Engin Aksoy, Metis Yay., İstanbul.
  • JACOBSON, Edith, (2004), Kendilik ve Nesne Dünyası, çev. Selim Yazgan, Metis Yay., İstanbul.
  • KEARNEY, Richard (2010), Çağdaş Filozoflarla Söyleşiler, Kıta Felsefesi Tar- tışmaları, çev. Hüsamettin Arslan, Paradigma Yay. İstanbul.
  • LAING, Ronald David, (2015), Bölünmüş Benlik, Akıl Sağlığı ve Delilik Üzeri- ne Varoluşsal Bir Çalışma, çev. Ergün Akça, Pinhan Yay. İstanbul.
  • NAZIM HİKMET, (2004), Kuvâyi Milliye, Yapı Kredi Yay., İstanbul.
  • SAYDAM, M. Bilgin, (2011), Deli Dumrul’un Bilinci, Türk-İslam Ruhu Üzerine Bir Kültür Psikolojisi Denemesi, Metis Yay., İstanbul.
  • ZİZEK, Slavoj, (2015), Hiçten Az, Hegel ve Diyalektik Materyalizmin Gölgesi, çev. Erkan Ünal, Encore Yay., İstanbul.
  • ZUPANCİC, Alenka, (2004), En Kısa Gölge, Nietzsche’nin İki Felsefesi, çev. Seyhan Bozkurt, Encore Yay., İstanbul. İstanbul.