Çocukların Cinsel İstismardan Korunmasında Çocuk Adalet Sisteminin Önleyici Fonksiyonu

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre; çocuğun kendisinin tam olarak kavrayamadığı, onay vermesi mümkün olamayacak veya gelişim düzeyi açısından hazır olmadığı ya da toplumun değerlerini ihlal eden bir cinsel etkinliğe dâhil edildiği her türlü davranış “cinsel istismar” olarak tanımlanmaktadır. Cinsel haz alma amacıyla bir başkası tarafından çocuğa uygulanan her türlü eylem bu kapsamda değerlendirilmektedir. Tecavüz, ensest, fuhuş, teşhircilik, çocuk pornografisi, cinselliği kışkırtan konuşmalar, cinsel ilişki içeren film seyrettirme, cinsel organlara dokunma gibi pek çok eylem cinsel istismar olarak nitelendirilmektedir. Nedenleri oldukça karmaşık olan çocuk cinsel istismarı, kısa ve uzun vadede psiko-sosyal yönden olumsuz sonuçların yaşanmasına, bireyin yaşam kalitesinin ve sosyal işlevselliğinin bozulmasına neden olan ciddi bir sosyal problemdir. Açığa çıkarılması zor olan cinsel istismar vakalarının tespit edilenden daha yaygın olduğu tahmin edilmektedir. Her cinsel istismar vakasının kendine özgü yönleri olsa da risk ve koruyucu faktörler arasında denge sağlanarak erken tanı ve müdahalede bulunmak mümkündür. Bu çalışmada cinsel istismarda önleyici sosyal hizmet müdahalesinin önemi vurgulanacaktır. Cinsel istismarın genellikle aile içi, aileye yakın kişiler ya da çocuğun tanıdığı kişiler tarafından gerçekleştirildiği bildirilmektedir. Her sosyo-demografik düzeyde görülme ihtimali olan cinsel istismarın, özellikle küçük yaştaki çocuklar tarafından fark edilmesi veya ifade edilmesi oldukça zor olmaktadır. Bazen çocuklar istismarı fark etseler bile çok çeşitli nedenlerden dolayı dile getirememektedirler. Çocuklar tehdit altında olduklarını hissettiklerinde, baskı yapıldığında, korktuklarında veya anlayışla karşılanmayacaklarını hissettiklerinde yaşadıkları bu travmatik olayı inkâr edebilmektedirler. Çocuğun cinsel istismara maruz kalmasına neden olan riskler çocukluk döneminde sağlıklı gelişimi olumsuz etkileyerek çocuğun gelişiminde geri dönülemeyecek izler bırakmakta ve olumlu gelişim fırsatlarının kaçırılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle risklerin önceden tespit edilebilmesi için bütüncül bir erken tanı sistemine ihtiyaç duyulmaktadır. 0-18 yaş arası çocuklar sağlık, eğitim, çalışma, güvenlik ve bakım gibi alanlarda ilgili kurumlar tarafından takip edilmektedir. Buna rağmen kurumların yapısal sorunları ve yaklaşım farklılıkları nedeniyle cinsel istismarın erken tanılanmasında güçlükler yaşanmaktadır. Bu makalede cinsel istismar vakaları üzerinden, kurumlar ve meslekler arası işbirliği ve eşgüdüme dayalı bildirim ve müdahale fonksiyonlarına sahip koruyucu-önleyici hizmetlerin nasıl yapılandırılacağı tartışılacaktır.

___

  • Adalet Bakanlığı (2013). Çocuk Adalet Sistemi Çalışanları Eğitim Programı: Sosyal Çalışma Görevlileri İçin Eğitim Kitabı. Ankara: Çocuklar İçin Adalet Projesi. http://www.cocuklaricinadalet.orgAydemir, İ. ve Yurtkulu, F. (2012). Çocuğa Yönelik Cinsel İstismarla Mücadelede: Çocuk İzlem Merkezi. Ankara Sağlık Bilimleri Dergisi, 1(2): 151-165.Balcı, Y., Erbaş, M., Işık, Ş. ve Karbeyaz, K. (2014). Muğla Adli Tıp Şube Müdürlüğü'ne Başvuran Cinsel Saldırı Olgularının Değerlendirilmesi. Adli Tıp Bülteni,19(2): 87-95.Bulut, S. (2007). Çocuk Cinsel İstismarı Hakkında Bir Derleme. Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi, 3(28): 139-156.Celbiş, O., Özdemir, B. ve Kaya, A. (2011). Cinsel Saldırıya Uğramış Çocuğun Muayenesi. Türk Pediatri Arşivi Dergisi, 46: 104-110.Deveci, E. ve Açık Y. (2003). Çocuk İstismarı Nedenlerinin İncelenmesi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi, 12: 396-405.Finkelhor, D. (1994). The International Epidemology of Child Sexual Abuse. Child Abuse and Neglect, 18(5): 409-417.Gold, S.N., Elhai, J.D., Lucenko, B.A., Swingle, J.M., ve Hughes, D.M. (1998). Abuse Characteristics Among Childhood Sexual Abuse Survivors in Therapy: A Gender Comparison. Child Abuse and Neglect, 22: 1005-1012.Lalor, K. and McElvaney, R. (2010). Overview of the Nature and Extent of Child Sexual Abuse in Europe in Protecting Children from Sexual Violence: A Comprehensive Approach. Strasbourg: Council of Europe Publishing.Ovayolu, N., Uçan, Ö. ve Serindağ, S. (2007). Çocuklarda Cinsel İstismar ve Etkileri. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, (2)4: 13-22.Sanderson, C. (2010). Anne Baba ve Öğretmenler İçin Çocuğun Cinsel Eğitimi ve Tacizden Korunma Rehberi. İstanbul: Sistem Yayıncılık.SHÇEK (2010). Türkiye’de Çocuk İstismarı ve Aile İçi Şiddet Araştırması. Ankara: Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve UNICEF.Stoltenborgh, M., Ijzendoorn, M.H., Euser E.M. and Bakermans-Kranenburg, M.J. (2011). A Global Perspective on Child Sexual Abuse: Meta-Analysis of Prevalence Around the World. Child Maltreatment, 16 (2): 79-101.Şahin, M. ve Diğerleri (2010). Lise Öğrencilerinin Siber Zorba Davranışlarda Bulunma ve Maruz Kalma Durumlarına İlişkin Görüşleri. SDU Dergisi, S. 21.Taner, Y. ve Gökler, B. (2004). Çocuk İstismarı ve İhmali: Psikiyatrik Yönleri. Hacettepe Tıp Dergisi, 35: 82-86.UNICEF (2013). Çocuğa Karşı Şiddeti İzleme ve Göstergeleri Kılavuzu. Ankara: Unicef Türkiye Temsilciliği.Ziyalar, N. (1998). Çocukların Cinsel İstismardan Korunması: Bir Eğitim Modeli Önerisi (Basılmamış Doktora Tezi). İstanbul Üniversitesi, Adli Tıp Enstitüsü.