Yaratılış/Fıtrat Kavramı Çerçevesinde İnsan-Çevre İlişkisinin Ahlaki Boyutu

Çevre sorunları sadece insanı değil eko sistemdeki tüm varlıkları tehdit etmektedir. Çevre ayrıca mahalli ve bölgesel sorunlar olmayıp küresel bir nitelik arz etmektedir. Bu nedenle bir ülkedeki çevre sorunu sadece o ülkeyi ve komşu ülkeleri değil tüm ekolojik sistemi tehdit etmektedir. Söz konusu tehditleri yok etmenin mücadelesini veren pek çok kurum ve kuruluşun, meselenin metafizik kökenlerinden bağımsız çalıştığı için, başarı oranları oldukça düşük seviyelerde seyretmekte ve bu aşamada yeni bir sürece girilmesi gerekli görünmektedir. Bu sürecin başında bireyin, bir bütün olarak varlık dünyasını ve tabiî ki bunun içinde kendi varlığını anlamlandırması yer almaktadır. Bu anlamlandırma işi, varlığı küllî/tümel olarak kavrama çabası olmak durumundadır. Bütünsel bir kavrama olmadan varlık dünyasına ait hiçbir şeyi doğru anlaşılamaz. Varlık dünyasını tanıma ve anlama merakı, esasen bireyin fıtratında/doğasında yer alan bir potansiyeldir ve bunun geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. İşte bu noktada birey, varlık felsefesinden hareketle ahlak olgusunu keşfeder. Zira varlık dünyasını ve onun içinde kendi konumunu tanıyan birey, ister istemez varlık dünyasıyla, canlı cansız bütün varlıklarla ilişkilerini sorun edinir; onlarla ilişkilerinin mahiyeti üzerine düşünmeye başlar. Günümüz insanının bu konudaki en büyük yanlışlarından biri ahlak deyince insanlar arası ilişkileri, çevre deyince de insanın bitki ve hayvanlara yaklaşımını anlaması ve buna bağlı olarak parçacı bir yaklaşımla konuyu daha da anlaşılamaz ve hatta çelişkili bir duruma getirmesi, dolayısıyla çözümsüzlüğü baştan kabul etmesidir. Bu makalede İslam düşüncesinde ortaya konan fıtrat/yaratılış kavramı çerçevesinde çevre konusuna yaklaşılacak ve var olan sorunların temelinde ve çözümünde ne gibi ahlaki/imani ilkelerin yattığı ortaya konmaya çalışılacaktır.
Anahtar Kelimeler:

İslam, çevre, ahlak, fıtrat, inanç

MORAL DIMENSION OF HUMAN-WORLD RELATIONSHIP WITHIN THE CONCEPT OF FITRAH (DISPOSITION)

The environmental problems threat not only human beings, but also every being of ecosystem. What qualifies these problems is not that they are local and regional, but global one. Environmental problems of a country are not a threat only for that country or for its neighboring countries, but entire ecological systems. We need to struggle against these threat; but the intuitions struggling agains those problems misses the metaphysical point of them and fail to succeed in finding a resolution of them. One must have new mentality and attitude towards the environmental problems. The individual first needs to understand the world of beings as a whole and then himself within it. The perspective of this understanding must be universal. One does not grasp the world of beings properly without a holistic perspective. The curiosity for understanding and knowing the world of beings exists potentially in the disposition of human being. One need to actualize it. At this point, the individual discovers fact of morality in departing from the philosophy of being. The one who recognizes the world of being and his own position within it questions his relation to whole being wether living or nonliving one., and begins to think about its quiddity. Major mistake committed by today’s people is that he means by morality only the relationships among humans and by environment only plants and animals. This is a partial approach rather than holistic. We dealt the environmental problems through the concept of fitrah in Islamic thought and try to discover moral and faith principles underlying themprocess.