Epistaksisli hastaya klinik yaklaşım

Amaç: Epistaksis genellikle kendiliğinden veya müdahale ile duran bir kanama olmasına rağmen bazen de hayatı tehdit edici boyutlara erişebilir. Kulak Burun Boğaz (KBB) acillerinin büyük bir bölümünü oluşturan epistaksis, aslında bir hastalık olmayıp en önemli burun semptomlarından biridir. Hayat boyu en az bir kez burun kanaması geçirme sıklığı %60 olup bunun %6’sı tıbbi girişim gerektirir. Bu hastaların ise sadece onda biri, tekrarlayan ve inatçı burun kanamaları veya eşlik edebilecek kalp damar komplikasyonları nedeniyle yatırılarak tedavi görmektedir. Bu yazımızda kliniğimize epistaksis ile başvuran hastalar içinde cerrahi girişim gerektiren ve poliklinikte müdahale edilen olguları ele aldık.Gereç ve Yöntemler: Kliniğimize son iki yılda başvuran epistaksis şikayeti olan 340 hastanın hastane kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalara anterior rinoskopi ve endoskopi yardımıyla tanı konularak öncelikle konservatif tedavi uygulandı. Bu şekilde kanamanın kontrol edilemediği olgularda burun mukozası koterizasyonu, tampon uygulanması veya cerrahi tedavi yöntemleri uygulandı.Bulgular: Hastaların; 138'i (%40,5) kadın, 202'si (%59,5) erkek olarak tespit edildi. 172 (%50,5) hastaya sadece medikal tedavi verildi, 116 (%34,2) hastaya burun mukozası koterizasyonu, 45 (%13,3) hastaya anterior burun tamponu, 2 (%0,5) hastaya posterior burun tamponu, 5 (%1,5) hastaya da cerrahi girişim uygulandı. Hastaların 182'si (% 53,6) 2-20 yaş arası, 104'ü (%30,7) 20-50 yaş arası ve 54'ü (%15,7) 50 yaş ve üzeri olarak tespit edildi.Sonuç: Epistaksis sık karşılaşılan bir KBB acilidir. Kanama odağının anterior rinoskopi ile belirlenemediği olgularda, endoskopik muayene muhakkak yapılmalıdır. Kanamanın kaynağının tespit edilmesi ve endoskopik olarak müdahale yapılması etkili ve minimal invaziv bir işlemdir. Bu şekilde gereksiz yere yapılacak agresif girişimsel işlemler önlenmiş olacaktır.Anahtar Kelimeler: Epistaksis, nazal endoskopi, burun tamponu.
Anahtar Kelimeler:

-

Clinical approach to the patient with epistaxis

Aim: Epistaxis refers to nasal bleeding of any cause. It is usually self-limited, but it may be severe and life threatening. Epistaxis is the most common cause of ear nose and throat (ENT) emergencies. It is not a disease but is an important symptom related to nose. An estimated 60% of the population will have a nosebleed in their lifetime, and 6% of these patients will require medical intervention. Only 10% of patients require hospitalization for recurrent epistaxis or accompanied vascular complications. In this study, we analyzed patients with epistaxis who required medical or surgical intervention.Material and Methods: We evaluated the hospital records of 340 patients with epistaxis who admitted to our department during the last 2 years. All patients were initially examined by classical anterior rhinoscopy and endoscopic rhinoscopy. Patients, who didn`t respond to conservative therapy, underwent nasal packing, cauterization, and/or surgical management.Results: One hundred thirty eight (40.5%) patients were female and 202 (59.5%) were male. 172 (50.5%) patients were given medical treatment, 116 (34.2%) patients were applied anterior nasal packing, 2 (0.5%) patients were applied posterior nasal packing, and 5 (1.5%) patients underwent surgery. 182 (53.6%) patients were between 2-20 years old, 104 (30.7%) patients were between 20-50 years old, and 54 (15.7%) patients were over 50 years of age.Conclusion: Epistaxis is one of the most common otolaryngology emergencies. If the bleeding source is not identified by anterior rhinoscopy, a nasal endoscopy is mandatory. Identification and cauterization of the bleeding point under endoscopic magnification becomes an effective and less invasive procedure, avoiding unnecessary aggressive surgical interventions.Key Words: Epistaxis, nasal endoscopy, nasal packing
Keywords:

-,

Turkish Journal of Clinics and Laboratory-Cover
  • ISSN: 2149-8296
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 2010
  • Yayıncı: DNT Ortadoğu Yayıncılık AŞ
Sayıdaki Diğer Makaleler

Epistaksisli hastaya klinik yaklaşım

CÜNEYT KUCUR, İsa ÖZBAY, Sinan AKSOY, Fatih OĞHAN, Nadir YILDIRIM

Deri lezyonlu enfektif endokardit olgusu

Kenan ÇADIRCI, Belma SEVİM, Derya DAL

Kırıkkale ilinde 7-15 yaş grubu çocuklarda arteryel kan basıncı değerlendirilmesi

Cihat ŞANLI, AYŞEGÜL ALPCAN

Gebelik sırasında tanısı koyulan primer hepatik siroz: olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi

Abdullah GÖYMEN, YILMAZ BİLGİÇ, Yavuz ŞİMŞEK

Hipertiroidizm insulin rezistansına rağmen hipoleptinemi ile ilişkili olabilir

Şenay ARIKAN DURMAZ, Çiğdem ATAY, Alpaslan TUZCU, Mithat BAHCECİ, Selma KARAAHMETOĞLU, Deniz GÖKALP

Klinik örneklerden izole edilen Acinetobacter baumannii suşlarının in-vitro duyarlılık durumları

Ünsal SAVCI, Gülşen ÖZVEREN, GÜLGÜN YENİŞEHİRLİ, YUNUS BULUT, SİBEL ÖZDAŞ

Çağımızın dev sorunu: çocukluk çağı obezitesi

AYŞEGÜL ALPCAN, Şenay ARIKAN DURMAZ

Hemodiyaliz hastalarında gizli Hepatit B enfeksiyonunun polimeraz zincir reaksiyonu ile araştırılması

Ünsal SAVCI, YUNUS BULUT

Düşük Insulin-Like Growth Factor-1 düzeyleri olan bir akromegalik hasta: IGF-1 akromegali tanısında her zaman yüksek bulunmayabilir

Şenay Arıkan Durmaz, Mithat Bahçeci, Alpaslan Tuzcu, Deniz Gökalp, Aslan Güzel, Hatice Ayağ

An acromegalic patient with low Insulin-Like Growth Factor-1 levels: it may not be found to be elevated during diagnosis of acromegaly each time

Şenay ARIKAN DURMAZ, Mithat BAHCECİ, Alpaslan TUZCU, Deniz GÖKALP, Aslan GÜZEL, Hatice AYAĞ