DEV BAZAL HÜCRELİ KARSİNOMLAR: 12 OLGUNUN ANALİZİ

Bazal hücreli kanserler derinin en sık görülen kanserleridir. Bu tür kanserler sıklıkla düşük dereceli malignite gösterseler de, özellikle büyük boyutlar söz konusu olduğunda daha saldırgan bir karakter gösterebilmektedirler. Dev bazal hücreli kanserler nadir görülmekle birlikte daha kötü klinik seyre sahip oldukları bilinse de, boyutlara bağlı tümörün seyri, gelişimlerindeki risk faktörleri, yaklaşım ve tedavi sonrası nüks etmeleri gibi birçok konu henüz tam olarak aydınlanmamıştır. Çalışmamız metastatik yayılımı olmayan 12 dev bazal hücreli kanserli hastadan oluşmaktadır. Lezyonlardan üçü skalpte, beş adedi yüzde, ikisi toraksta ve bir tanesi torako-lomber bölgelerde teşhis edildi. Bir olgu dışında tüm olgularda cerrahi tedavi uygulandı. Kanserlerde geniş rezeksiyonlardan sonra rekonstrüksiyon için anatomik bölgeye ve tümör boyutlarına bağlı olarak lokal veya uzak flepler ve deri greftleri kullanıldı. Hastalarda takip süresi yaklaşık 3 yıl olarak gerçekleşti. Çalışmamızda dev bazal hücreli kanserlerde lokalizasyonun tümör gelişiminde önemi, histolojik tipler ve tedavide karşılaşılan problemler gibi bazı tartışmalı konular ele alındı.

GIANT BASAL CELL CARCINOMAS: THE ANALYSIS OF 12 PATIENTS

Basal cell carcinomas are the most common cutaneous malignant neoplasms. Although frequently regarded as a low grade malignancy, basal cell carcinoma sometimes shows very aggressive behaviour, especially, where giant lesions are concerned. Giant basal cell carcinoma is a rare skin tumour with aggressive biological behaviour, and much confusions exists about their possible aggressive potential as related to their size, the risk factors their development, their management, and their recurrence after the treatment. Our study includes 12 patients who had giant basal cell carcinoma with no evidence of metastatic dissemination. Three lesions on the scalp, five lesions on the face, three lesions on the trunk and one lesion on the toraco-lomber region were diagnosed. Except one case, all patients were treated with surgically. Depending on the anatomic region and tumour size, we used local or distant flaps and skin grafts for the reconstruction of the defect after the wide excision of the carcinoma. The follow-up period is approximately 3 years. In this study the problems of giant basal cell carcinoma such as the importance of the site location in tumour development, the histologic subtypes involved and problems of treatment are discussed.
Türk Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Dergisi-Cover
  • ISSN: 1300-6878
  • Başlangıç: 1978
  • Yayıncı: Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği
Sayıdaki Diğer Makaleler

MEME İMPLANTLARINDA GEÇ DÖNEM KOMPLİKASYON: KRAKATAU SENDROMU

Aykut MISIRLIOĞLU, Ali DURSUN KAN, Mithat AKAN, Tayfun AKÖZ

EL BİLEK VOLAR YÜZ YARALANMALARI: CERRAHİ DENEYİMLERİMİZ

Afşin UYSAL, Oğuz KAYIRAN, Suat Sedat CÜZDAN, Koray GÜRSOY, Uğur KOÇER, Gürcan ASLAN

ULNAR NÖROPATİ: İLGİNÇ BİR NEDEN VE LOKALİZASYON

Nesrin TAN BAŞER, Ahmet TERZİOĞLU, Serdar GÖRKEM, Volkan IŞIK, Gürcan ASLAN

ERKEK MEME KANSERİNDE MASTEKTOMİ SONRASINDA OLUŞAN DEFEKTİN TORADORSAL ARTER PERFORATÖR FLEBİ İLE ONARIM

Tahsin Oğuz ACARTÜRK, Gürhan SAKMAN

YANIK TEDAVİSİNDE YARA ÖRTÜSÜ SEÇENEKLERİ

Birol Civelek, Selim Çelebioğlu, Orhan Erbaş, Esra Yavuz

PARSİYEL KALINLIKTA YANIK YARALARININ TEDAVİSİNDE GÜMÜŞ İÇERİKLİ HİDROFİBER

Muhitdin ESKİ, Mustafa NİŞANCI, Abdül Kerim YAPICI, Mustafa DEVECİ, Mustafa ŞENGEZER

MANDİBULADA “JÜVENİL (AGRESİF) OSSİFİYE EDİCİ FİBROM” OLGU SUNUMU VE LİTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

Tamer SEYHAN, Nilgün M. ERTAŞ, Borman HÜSEYİN, Nebil BAL

DEV BAZAL HÜCRELİ KARSİNOMLAR: 12 OLGUNUN ANALİZİ

Aykut MISIRLIOĞLU, Hüseyin KARANFİL, Mithat AKAN, Tayfun AKÖZ

TÜBÜLER TIRNAK (PINCER NAIL) TEDAVİSİNDE KOSAKA STRATEJİSİ İLE ALI NAN SONUÇLAR

A.ceyla ÖZBAYOĞLU, A.aydan KÖSE, Yakup KARABAĞLI, Cengiz ÇETİN

TROKANTERİK BASI YARALARININ ONARIMINDA TERS “HATCHET” ŞEKİLLİ TENSOR FASYA LATA FASYOKUTAN FLEBİNİN KULLANIMI: YENİ BİR MODİFİKASYON

Savaş SEREL, Mert DEMİREL, Zeki CAN